Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 673İFADE = (ifade nedir; ifade ne demek; ifade İngilizcesi) Tanık ve sanıkların olay hakkında yargı organlarına yaptıkları sözlü açıklama.
ifade = anlatım [eski terim - öz Türkçe]
ifade = anlatış [eski terim - öz Türkçe]
ifade = deyiş [eski terim - öz Türkçe]
ifade = olay anlatım [eski terim - öz Türkçe]
ifade = söylem [eski terim - öz Türkçe]
ifade = söyleyiş [eski terim - öz Türkçe]
ifade = söz [eski terim - öz Türkçe]
ifade = ekspresyon [öz Türkçe - eski terim]
İFADE = (ifade nedir; ifade ne demek; ifade İngilizcesi) 1. Anlatım: «Bu kitabın bende hazin bir intiba bıraktığını söylersem yanlış bir ifadede bulunmamış olurum.» - H. Çelebi. 2. Deyiş, söyleyiş: «Not ettiklerimi bir ağzın ifadesi şekline sokarak size okutacağım.» - S. M. Alus. 3. Bir duyguyu yüz aracılığıyla anlatan belirtilerin, mimiklerin bütünü: «Sakalı yeni çıkmış yüzünde çocukça ifadeler uçuyordu.» - S. F. Abasıyanık. 4. huk. Tanık ve sanıkların olay hakkında yargı organlarına yaptıkları sözlü açıklama: «Onun ifadesini henüz dosyada görmedim.» - İlhan. 5. fel. Dışa vurum.
İFADE = (ifade nedir; ifade ne demek; ifade İngilizcesi) anlatım.
İFADE = (ifade nedir; ifade ne demek; ifade İngilizcesi) Dokumada mekikle atılan tel.