Türkçe - İngilizce
HUYLANMAK = 1. Kuşkulanmak, işkillenmek, pirelenmek, tedirgin olmak: «Ayak sesleri duyarak huylanmış, sabaha kadar uyuyamamış.» -R. N. Güntekin. 2. Hayvan, ürküp sinirlenmek: «Aydınlıktan huylanan atlar şaha kalkarak deli gibi dörtnala ileri atılıyorlardı.» -Ö. Seyfettin.