holiday
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 6060ana kullanım 2
askeri
HOLIDAY = ['holidey, 'holidi] noun
tatil, dinlence * eşanlamlı : leave, vacation, break, time off
İngilizce örnek : Everybody likes having long holidays.
Türkçe çevirisi : Herkes uzun tatile çıkmaktan hoşlanır.
İngilizce örnek : Antalya is my favourite holiday destination.
Türkçe çevirisi : Antalya benim en sevdiğim tatil destinasyonumdur.
İngilizce örnek : I've got some holiday photos to show you.
Türkçe çevirisi : Sana gösterecek birkaç tatil resmim var.
İngilizce örnek : The town is very crowded during the holiday season.
Türkçe çevirisi : Tatil sezonu süresince şehir çok kalabalık olur.
* on holiday = tatilde; tatil için
İngilizce örnek : The boss is away on holiday.
Türkçe çevirisi : Patron tatilde.
İngilizce örnek : They've gone abroad on holiday.
Türkçe çevirisi : Tatile yurtdışına gittiler.
* go on holiday = tatile çıkmak
İngilizce örnek : They went on holiday to Antalya last week.
Türkçe çevirisi : Geçen hafta tatile Antalya’ya gittiler.
İngilizce örnek : We are going on holiday at the end of September.
Türkçe çevirisi : Eylülün sonunda tatile çıkıyoruz.
