İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 223 HISTORY = ['histıri] noun
1 tarih * eşanlamlı : chronicle, record
İngilizce örnek : He's studying the history of the Ottoman Empire.
Türkçe çevirisi : Osmanlı İmparatorluğu tarihi okuyor.
İngilizce örnek : Russell wrote a history of philosophy.
Türkçe çevirisi : Russell, felsefe tarihini yazdı.
2 tarihsel öykü/olay * eşanlamlı : annals, narrative, tale, memoir
3 geçmiş * eşanlamlı : antiquity, the past, olden days
İngilizce örnek : There is a history of heart disease in her family.
Türkçe çevirisi : Ailesinde kalp hastalığı geçmişi vardır.