Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 12166hiddet = kızgınlık [eski terim - öz Türkçe]
hiddet = öfke [eski terim - öz Türkçe]
HİDDET = (hiddet nedir; hiddet ne demek; hiddet İngilizcesi) Öfke, kızgınlık: «Kocaman bir tas içinde su geliyor, sabun, havlu, kurulama deyinceye kadar hiddeti geçiyor sultanın.» - = N. F. Kısakürek.
hiddet = keskinlik [Osmanlıca - Türkçe]
hiddet = öfke [Osmanlıca - Türkçe]
hiddet = gazab [Türkçe - Osmanlıca]
hiddet = haşmet [Türkçe - Osmanlıca]