• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

heat

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 955

biyoloji

sörfçülük

veterinerlik

HEAT = [hi: t] noun
1 ısı, sıcaklık, sıcak * eşanlamlı : warmth, hotness, high temperature, fever * karşıtanlamlı : cold, coldness
İngilizce örnek : The ice melts in the heat of the sun.
Türkçe çevirisi : Buz, güneşin ısısıyla erir.
İngilizce örnek : Ice cream sellers are making good money thanks to the heat.
Türkçe çevirisi : Dondurma satıcıları (bu) sıcaklık sayesinde iyi para yapıyorlar.
İngilizce örnek : There is a heat wave all across the country.
Türkçe çevirisi : Bütün ülke boyunca bir sıcak dalgası var.
2 ısıtma
¤ verb
1 ısınmak
2 ısıtmak * eşanlamlı : warm, heat up, make hot * karşıtanlamlı : chil, freeze
İngilizce örnek : Metals expand when heated and contract when cooled.
Türkçe çevirisi : Metaller ısıtılınca genleşir ve soğutulunca küçülür.

HEAT = (heat nedir; heat Türkçesi) Farklı sıcaklık değerlerine sahip olmalarından dolayı, iki sistem arasında transfer edilen enerji şekli. Termodinamiğin birinci yasasına göre, sistem tarafından emilen ısı, ya iş yapmak için kullanılır ya da içsel enerjiyi artırır. Isı, ancak transferiyle bir cismin sıcaklığının artmasına neden olduğu zaman hissedilebilir. Isı, moleküllerin rasgele hareketlerinden oluşan kinetik enerjidir. Molekül hareketiyle ısı değişimi doğru orantılıdır. Molekül hareketinin durdurulabildiği noktada 'mutlak sıfır'a ulaşılır. Bir maddenin sıcaklığını 1 derece artırabilmek için gerekli ısıya özgül ısı denir. Birimi kaloridir. Isı, iş tarafından üretilir ve yine iş yapmak için ısı kullanılır. Bir maddenin ısı alması veya ısı kaybetmesi, kondüksiyon (dokunma), konveksiyon (yükselme) veya radyasyon (ışınım) süreçlerinden biri veya birkaçı ile gerçekleşir.

1: 0 ms