Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 10878havai = boş [eski terim - öz Türkçe]
havai = değersiz [eski terim - öz Türkçe]
havai = hoppa [eski terim - öz Türkçe]
havai = tutarsız [eski terim - öz Türkçe]
havai = yelkovan [eski terim - öz Türkçe]
HAVAİ = (havai nedir; havai ne demek; havai İngilizcesi) 1. Hava ile ilgili, havada bulunan. 2. a. Açık mavi renk. 3. Bu renkte olan: «Havai gözlük camlarının arkasından insana tatlı tatlı bakan iri kara gözleri vardı.» - Y. K. Karaosmanoğlu. 4. mec. Ciddi olmayan, ciddi işlerle uğraşmayan, ciddi işler yapmayan, dilediği gibi davranan, uçarı, hoppa, yeleme: «Okula birlikte gidip geldiğimiz çilli, pabuç dilli, havai bir kız vardı.» - E. Şafak. 5. mec. Değersiz, boş: «Ne yapıp yapmış bu havai konuşmayı bir röportaj şekline sokmak yolunu bulmuştu.» - Y. K. Karaosmanoğlu.