• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

harsh

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 6394

tarım / agriculture

yeme içme

HARSH = [ha: ş] adjective
1 sert, zor * eşanlamlı : rough, coarse, guttural, strident; bitter, acrid, sharp
İngilizce örnek : In the South they know no harsh winters and enjoy a mild climate year-round.
Türkçe çevirisi : Güneyde sert kış nedir bilmezler ve yıl boyunca ılıman iklimin tadını çıkarırlar.
İngilizce örnek : Conditions in this prison are really harsh.
Türkçe çevirisi : Bu hapishanedeki koşullar gerçekten sert.
2 (renk, ses) cırtlak, rahatsız edici
İngilizce örnek : The farmers are working in the harsh light of the summer sun.
Türkçe çevirisi : Çiftçiler yaz güneşinin rahatsız edici ışığında çalışıyorlar.
3 kaba, zalim, haşin * eşanlamlı : severe, austere, cruel, stern, unkind, brutal * karşıtanlamlı : gentle
İngilizce örnek : You hurt her feelings with harsh words.
Türkçe çevirisi : Kırıcı sözlerle onun duygularını incittin.

1: 0 ms