Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 1625günah = suç [eski terim - öz Türkçe]
günah = yazık [eski terim - öz Türkçe]
GÜNAH = (günah nedir; günah ne demek; günah İngilizcesi) 1. Dinî bakımdan suç sayılan iş veya davranış, vebal: «Bunu yapan günün birinde er geç bu günahın kefaretini ödeyecektir.» - H. Taner. 2. Acımaya yol açacak kötü davranış, yazık: Bu adama bu kadar eziyet etmek günahtır. 3. Sorumluluk, vebal: Ben söyleyeyim de günah benden gitsin. 4. Kabahat, hafif suç: «Bütün kusurları, günahları, kibar, asil bir güzellik şeklinde görülür.» - M. Yesari.
günah = dinî suç [Osmanlıca - Türkçe]
günah = kabahat [Osmanlıca - Türkçe]
günah = suç [Osmanlıca - Türkçe]
günah = beze [Türkçe - Osmanlıca]
günah = güneh [Türkçe - Osmanlıca]
günah = masiyet [Türkçe - Osmanlıca]
günah = seyyie [Türkçe - Osmanlıca]
günah = vebâl [Türkçe - Osmanlıca]
günah = zenb [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words