Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 12100güdük = rudimenter [öz Türkçe - eski terim]
güdük = stump [öz Türkçe - eski terim]
GÜDÜK = (güdük nedir; güdük ne demek; güdük İngilizcesi) 1. bk. gıdık (I)-3. 2. bk. gücük (I)-1.
GÜDÜK = (güdük nedir; güdük ne demek; güdük İngilizcesi) 1. Dam ve çatı için kullanılan uzun ve kalın ağaç. 2. Meşe ağacı kökü.
GÜDÜK = (güdük nedir; güdük ne demek; güdük İngilizcesi) 1. Eksik yanı olan, tamamlanmamış, kısa: Güdük minare. 2. Kuyruğu kesik veya kopmuş. 3. mec. Yetersiz, sonuç vermemiş: «Boş elleri ve yavan bakışları ile ne güdük bir görünüşü var.» -H. Taner.
GÜDÜK = (güdük nedir; güdük ne demek; güdük İngilizcesi) 1. Kısa boylu. 2. Küçük: Yaşı güdük gelse.
GÜDÜK = (güdük nedir; güdük ne demek; güdük İngilizcesi) 1. Kısa ceket. 2. Firenk gömleği, mintan, 3. Kolsuz yelek.
GÜDÜK = (güdük nedir; güdük ne demek; güdük İngilizcesi) Düzenli bir şekilde kızarmayan, yarı yanmış ekmek.
GÜDÜK = (güdük nedir; güdük ne demek; güdük İngilizcesi) Faiz.
GÜDÜK = (güdük nedir; güdük ne demek; güdük İngilizcesi) Halka biçiminde yapılan ev ekmeği.
GÜDÜK = (güdük nedir; güdük ne demek; güdük İngilizcesi) Hileci adam: Bu adamın işi gücü güdüklüktür.
GÜDÜK = (güdük nedir; güdük ne demek; güdük İngilizcesi) Kısa (boy için).
GÜDÜK = (güdük nedir; güdük ne demek; güdük İngilizcesi) Kuyruğu kesik hayvan.
GÜDÜK = (güdük nedir; güdük ne demek; güdük İngilizcesi) Kuyruksuz, kuyruğu kesik hayvan.
GÜDÜK = (güdük nedir; güdük ne demek; güdük İngilizcesi) Küçülmüş sigara, izmarit.
GÜDÜK = (güdük nedir; güdük ne demek; güdük İngilizcesi) Küt, ucu sivriliğini kaybetmiş şey.
GÜDÜK = (güdük nedir; güdük ne demek; güdük İngilizcesi) Oyunda ebe.
GÜDÜK = (güdük nedir; güdük ne demek; güdük İngilizcesi) Ölçek.
ilgili sözler / related words