• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

görmek

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 34

eylem / verb

verb / eylem 01

verb / eylem 04

verb / eylem 05 – education

verb / eylem 07

verb / eylem 08

verb / eylem 09

verb / eylem 10

verb / eylem 11 – informal

verb / eylem 12 – informal

verb / eylem 14

GÖRMEK = (görmek nedir; görmek ne demek; görmek İngilizcesi) 1. Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek: «Merdivenin başındaki paravanın arkasında garip bir sahne gördüm.» -A. Gündüz. 2. Anlamak, kavramak, sezmek: «Türk iradesinin ne demek olduğunu da sen göreceksin.» -R. E. Ünaydın. 3. Yanına gidip konuşmak: Bugün müdürü göreceğim. 4. Bir şey hakkında bir yargıya varmak, değerlendirmek. 5. Belirli bir zamanın içinde bir olaya tanık olmak, yaşamak: «Hangi memlekete gitsek resmî makamlar kadar halkın da rağbetini görürdük.» -F. R. Atay. 6. Yapmak, etmek: İş görmek. Masraf görmek. 7. (-den, -i) Kendisine yapılmak, bir davranışla karşılaşmak, maruz kalmak. 8. (-den) Almak: Birinden ders görmek. 9. (nsz) Bir şeye erişmek: Cebi para görmek. Yardım görmek. 10. Çok değer vermek: Gözü yalnız parayı görüyor. 11. (nsz) Bir işleme uğramak: Teftiş görmek. 12. (nsz) Yüzü bir yöne doğru olmak, bakmak: Ev güneş görüyor. 13. Ziyaret etmek. 14. Karşılaşmak, rastlaşmak. 15. (-le) Gözlerin görmediği durumlarda başka duyu organlarıyla algılamak: Körler parmaklarıyla görürler. 16. (nsz) Sahne olmak, geçirmek: Bu ova çok savaş gördü. 17. Saymak, herhangi bir şey gibi görmek. 18. Gezmek: Ankara'yı gördün mü? 19. tkz. Vermek: «Baba hiç param yok, biraz görsen beni, dediği sabahı minnetle anımsar, Ali Bey...» -N. Meriç. 20. sp. Karşı oyuncunun yapacağı vuruşu önceden kestirip ona göre durum almak.

GÖRMEK = (görmek nedir; görmek ne demek; görmek İngilizcesi) Karşı oyuncunun yapacağı vuruşu önceden kestirip ona göre durum almak.

görmek = addetmek [Türkçe - Osmanlıca]

görmek = eylemek [Türkçe - Osmanlıca]

görmek = idrak etmek [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

-i gözleriyle görmek -i küçük görmek -i rüyasında görmek -meyi uygun görmek -nin yararını görmek -yi mümkün görmek -yi rüyasında görmek açıkça görmek adet görmek ağır iş görmek ağır şekilde ceza görmek alaka görmek alışverişini görmek ana dal olarak görmek apaçık olduğu için bir şeyi ilk bakışta görmek ya da anlamak arasından görmek arkadaş olarak görmek artık seni görmek istemiyorum arz edilen miktardan daha fazla talep görmek aşağı görmek avukat olmak için hukuk eğitimi görmek avukatımı görmek istiyorum avukatlık eğitimi görmek ayak işi görmek ayak işleri görmek aybaşı görmek aynı işi görmek az görmek basılacak kitabın nasıl olacağını görmek üzere ciltlenmiş boş kâğıtlar başarısını görmek başarısız olarak görmek başkalarına muhtaç olmadan kendi masrafını kendi görmek baştan savma iş görmek beceriksizce iş görmek bekleyip görmek belirgin olan bir şeyi görmek veya anlamak bir an görmek bir an için görmek bir arada iş görmek bir görmek bir kadına evlenme teklifi için kendini layık görmek bir kere görmek bir kez görmek bir organ ve sistemin işlevini görmek için yapılan bir seri laboratuvar ölçümü bir şeyi çok önemli veya gerekli görmek bir şeyi hor görmek bir şeyi küçük görmek bir şeyi rüyasında görmek bir şeyi son defa görmek bir şeyi sonuna kadar görmek bir şeyin bittiğini (sonunu) görmek bir şeyin görevini görmek veya yapmak bir şeyin işlevini görmek biri için ev işlerini görmek biri iki görmek birinden iyilik görmek birine bir şeyi çok görmek birini birdenbire görmek birini görmek birini hor görmek birini küçük görmek birini rüyasında görmek birini uygun görmek birinin iyi tarafım görmek birisinden iyilik görmek bizzat görmek bizzat kendisi görmek blöfünü görmek borsada işlem görmek büyük görmek büyük ilgi görmek büyük rağbet görmek büyük saygınlık görmek caiz görmek cebi para görmek cefa görmek ceza görmek cezasını görmek çalışanların sağlığını tehdit edecek bir durumun olup olmadığını görmek için işyerinde yapılan inceleme çatal görmek çevreyi görmek için yapılan tur çıplak gözle görmek (dürbünsüz) çift görmek çok gerekli ya da önemli görmek çok görmek çok güzel bir şey (bir kadın) görmek çok hasar görmek çok iş görmek çok rağbet görmek dava görmek davasını görmek davayı görmek defi hacet görmek destek görmek detayları ile görmek devaynasında görmek dibi görmek dibini görmek dikkatsiz iş görmek dikkatsizce iş görmek doğru yolu görmek doğru yolu görmek (dinde) dünya gözü ile görmek dünyayı güllük gülistanlık görmek dünyayı toz pembe görmek dünyayı tozpembe görmek düş görmek düzenle iş görmek eğitici kurs görmek eğitim görmek eğitimini görmek eli para görmek ezbere iş görmek farkı görmek fayda görmek faydasını görmek fazla sarhoşluk sonucu her şeyi dalgalı görmek fırsat olarak görmek filtre vazifesi görmek geleceği görmek gerçeği görmek gerçek yüzünü görmek gerçekleri görmek gerekli görmek gezilip gürülecek yerleri görmek gezip görmek gezip görülecek yerleri görmek gibi görmek görekli görmek görevi görmek görmek (güçlükle) görmek (hesabı) görmek (hesap) görmek (iş) görmek (rüya) görmek için can atmak görmek inanmak demektir görmek inanmaktır görmek istememek görmek ya da karşılaşmak görmek zahmetine değer gözleri ile görmek gözleri iyi görmek gözleriyle görmek gözüyle görmek güçlükle görmek ya da seçmek gün görmek güneş görmek gününü görmek hacet görmek hakaret görmek hakir görmek haksız/kötü muamele görmek halüsinasyon görmek hangi doktoru görmek istiyorsunuz harcını görmek hasar görmek hatasını görmek hayal gibi görmek hayal görmek hayal meyal görmek hayırını görmek hayız görmek hayrını görmek hazırlık görmek hazırlıksız iş görmek hemen görmek her işi görmek her şeyi hoş görmek her şeyi kara görmek her şeyin iyi tarafını görmek her şeyin yolunda olup olmadığını görmek için çevreyi kolaçan etme her yere yetişerek iş görmek hesabı görmek hesabını görmek hesap görmek himaye görmek hizmet görmek hizmetini görmek hor görmek hor görmek küçümsemek hoş görmek hukuk öğrenimi görmek hüsnükabul görmek iki işi birden görmek ileride tehlike veya engel görmek ilerisini görmek ileriy görmek ileriyi görmek ileriyi görmek geçmişe bakmaktan iyidir ilerlemiş ihtiyarlık çağını görmek ilgili görmek istemeyerek görmek iş eğitimi görmek iş görmek işi görmek işini görmek işkence görmek işlem görmek işlem görmek üzere borsaya giriş işlemlerin doğruluğunu görmek için makbuz ve fatura gibi belgeleri inceleme işlerin nasıl geliştiğini görmek işlev görmek itibar görmek iyi kabul görmek iyi karşılık görmek iyi tarafından görmek iyilik görmek johnson beyi görmek istiyorum johnson beyi görmek istiyorum- (veya) kabul görmek kâbus görmek kara düş görmek karayı görmek (gemiden) karşılaştırmak (farkı görmek için) kendi gözüyle görmek kendi işini kendi görmek kendi işini kendisi görmek kendi zaviyesinden birisini görmek kendini dev aynasında görmek kendini devaynasında görmek kendini küçük görmek kendini suçlu görmek kendini yüksek görmek kendisini dev aynasında görmek kırmızı kart görmek kısa süreli rağbet görmek kolay görmek korkulu rüya görmek köklü bir değişiklik görmek köle muamelesi görmek kötü bir şeyde iyi yanları görmek kötü iş görmek kötü muamele görmek kötü yanları yanında iyi yanını da görmek kullanılabilir kanalların en güncel listesini görmek için kurs görmek kusurlu görmek küçük görmek layık görmek leyleği havada görmek lusid rüya görmek lüzum görmek lüzumsuz görmek mahzur görmek mâkul görmek masraf görmek masrafı karşılıklı görmek masrafını görmek mazur görmek menüyü görmek ister misiniz menüyü yeniden görmek ister misiniz muamele görmek muayyen işi görmek üzere tayin edilen vekil muharebe görmek mukabele görmek mücadeleyle hesabını görmek müdürü görmek istemek mükâfatını görmek mükemmel olarak görmek mümkün görmek münasip görmek mürüvvetini görmek ne hali varsa görmek nedeniyle zarar görmek neler olduğunu görmek nöbetleşe iş görmek olara görev görmek olarak görev görmek olarak görmek olarak iş görmek olarak işlev görmek olduğundan değerli görmek olduğundan zor görmek onarım görmek onu görmek için kalamam veya bekleyemem onu görmek istemiştim onu şimdi görmek istiyorum. onu tekrar görmek düşüncesi bile onu mutlu ediyor ortalığı toz pembe görmek ortalığı tozpembe görmek öğrenim görmek öğrenimi görmek öğrenimini görmek önceden görmek önemsiz görmek örtü görevi görmek para yüzü görmek paranın rengini görmek paranın ucunu görmek parasına göre iş görmek pembe görmek rağbet görmek rahat yüzü görmek restini görmek reva görmek rüya görmek rüyasında görmek saha içinde tedavi görmek sakınca görmek sarı kart görmek savaş görmek semeresini görmek seni burada görmek ne sürpriz seni görmek de harika seni görmek güzeldi seni yeniden görmek güzel seni yeniden görmek öyle güzel ki serap görmek sevgi görmek sıkıntıların artık biteceğini görmek sıradan görmek sizi birisi görmek istiyor sizi burda görmek ne hoş sizi görmek iyi oldu sizi görmek ne sürpriz sizi yeniden görmek bir zevk sizi yeniden görmek ne hoş soğuk karşılık görmek son defa görmek son kez görmek staj görmek suçlu görmek şarap listesini görmek ister misiniz şefkat görmek şehri görmek istiyorum şeşi beş görmek tahsil görmek talim görmek tamamiyle görmek tamir görmek tatlı menüsünü görmek ister misiniz tedavi görmek tehditi ciddi bir tehlike olarak görmek tehlikeyi görmek tehlikeyi ya da güçlüğü görmek televizyonda görmek tepeden görmek terbiye görmek tercüman görevi görmek tersine iş görmek toz pembe görmek tozpembe görmek turistik yerleri gezip görmek tünelin ucunu görmek türlüsünü görmek ufak tefek görmek ufukta karayı görmek uygun görmek uzağı görmek uzaktan görmek uzman tarafından tedavi görmek üniversitede ana sertifika olarak görmek üniversitede bir dalda öğrenim görmek üvey evlat gibi muamele görmek vazife görmek vazifesini görmek vekâleten vazifesini görmek yakında sonuçları görmek istiyorum yaklaşarak görmek yalanla dolanla iş görmek yapılmasını zorunlu görmek yapmak için ne tür beceri ve niteliklerin gerektiğini görmek için bir örgütteki farklı işleri inceleme yapmayı mümkün görmek yarar görmek yararını görmek yararlı bir iş görmek yardım görmek yasadışı yollardan işini görmek yastık vazifesi görmek yaşamı toz pembe görmek yaşayıp görmek yazılan adresi görmek için saydam bir açıklığı olan zarf yerine iş görmek yüz görmek yüzü görmek zahmetli işler görmek zam görmek zaman bulmak (birisini/bir şeyi görmek için) zarar görmek ziyan görmek

1: 2 ms