• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

görme

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 3648

gözbilim

isim / noun

görme = müşahede [öz Türkçe - eski terim]

görme = optik [öz Türkçe - eski terim]

görme = vizyon [öz Türkçe - eski terim]

GÖRME = (görme nedir; görme ne demek; görme İngilizcesi) 1. Nişandan sonra güvey annesinin, kendi akrabalarıyle kızı görmeye gelmesi. 2. Nişandan sonra hediye götürme.

GÖRME = (görme nedir; görme ne demek; görme İngilizcesi) aşırılık anlatan bir söz: «Evi görme, yüreğin yanar dediler.» -M. Ş. Esendal.

GÖRME = (görme nedir; görme ne demek; görme İngilizcesi) Görmek işi, rüyet: «İnsanın sözünün başkalarına ulaştığını, onlarla buluştuğunu görmesi gönendirici, güzel bir duygu.» -N. Meriç.

GÖRME = (görme nedir; görme ne demek; görme İngilizcesi) Göze giren ışığın doğurduğu duyumsal izlerle dış çevredeki ayrıntıların algınlanması.

GÖRME = (görme nedir; görme ne demek; görme İngilizcesi) Hizmetçi kız.

görme = add [Türkçe - Osmanlıca]

görme = basar [Türkçe - Osmanlıca]

görme = rü'yet [Türkçe - Osmanlıca]

görme = şühud [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

absolü görme keskinliği acelesiz iş görme açısal görme keskinliği adet görme âdet görme ile ilgili ağrılı âdet görme aletle iş görme aletlerle iş görme ameliyat için bu damlaları alınca geçici olarak görme kaybı yaşayacaksınız ameliyat öncesi görme keskinliği ameliyat sonrası görme keskinliği ana görme yönü az eğitim görme az görme balık gözünün görme alanı balıklarda görme hızı başkasının kusurlarını görme ki senin kusurlarını da görmesinler berrak görme bilgisayar kullanıcısının görme sendromu bilgisayarla görme bilgisayarlı görme alanı bilinçli düş görme bilinçli rüya görme binoküler görme binoküler görme alanı binoküler görme keskinliği binoküler tek görme binoküler tek görme alanı bir anlık görme birden gerçeği görme birincil görme korteksi bulanık görme büyütücü görme cihazları büyütüeü görme cihazları cerrahi öncesi görme keskinliği cerrahi sonrası görme keskinliği cihazlara iş görme çevresel görme çift görme çift görme fobisi çift görme ürküsü çift gözle görme paralaks1 çok sık âdet görme dava görme desimal görme keskinliği dinamik görme keskinliği doğal görme keskinliği doğrudan hasar görme doktor tedavisi görme doktoru görme dosyaları görme düşmanın karınca bile olsa küçük görme düzeltilmemiş görme keskinliği düzeltilmiş en yüksek görme keskinliği düzeltilmiş görme keskinliği düzeltme yapılmamış görme keskinliği düzensiz adet görme eğitim görme hakkı eksantrik görme ergenlikte aşırı âdet görme eşdeğer görme alanı ışıklılığı farkı görme fonksiyonel görme yetersizliği gece av uçağının iş görme alanı geçici görme kaybı geleceği görme geleceği görme gibi garip olaylarla ilgili geleceği görme ile ilgili gelişimsel görme analizi genel binoküler görme bozukluğu gerçeği görme anı gerçekdışı ışık parıltısı görme gezip görme görme açısı görme alanı görme alanı incelemesi görme alanı ölçeri görme alanları görme algısı görme alıcı siniri görme analizi görme belleği görme bozukluğu görme bozukluğu olan görme bozulması görme çizgisi görme çubuğu görme derinliği görme duyumu görme duyusu görme düzensizliği görme eğitimi görme ekseni görme engeli görme engelli görme engelli çocuklar görme engelli kaldırım taşı görme engelli oyunculara ilişkin kurallar görme engelli yolcu görme engelliler görme engelliler için kabartma baskı görme engelliler için telefonlar görme engelliyim görme erguvanı görme eşiği görme fonksiyonlarının ölçülmesi ve gözün cerrahi olmayan tedavilerini gerçekleştirmede uzman görme gözlüğü görme gücü görme gücüm azalıyor görme güçlüğü görme güçsüzlüğü görme ile ilgili görme ile ilgili alanda uzman görme işitme araçları görme kanalı görme kaybı görme keskinliği görme keskinliğinin azalması görme ki azmi görme korteksi görme kökenli sakkat görme kuramı görme kusurlu çocuklar görme kusuru görme kuvveti görme merkezi görme moru görme olanağı görme organı görme ölçümü görme özürlü görme özürlü çocuklar görme özürlü çocuklar–hizmet–abd görme özürlü çocuklar–rehabilitasyon görme özürlüler görme özürlülere kılavuzluk eden köpek türü görme özürlülere kütüphane hizmeti görme özürü görme protezi görme siniri görme siniri ucu (eklembacaklıda) görme siniri ve yollarının yaralanması görme süreci görme sürerliği görme tedavisi görme testi görme uzaklığı görme yatağı görme yatakları görme yeteneği görme yeteneğini kaybetmek görme yeteneğinin sürmesi görme yetenekleri görme yeterliği görme yetersizliği görme yetisi görme yitimi görme yolları görme yolu görme yolu/hattı görme yönü görülemeyen şeyleri görme yeteneği gözlükle bulanık görme hakir görme hâleler görme harf görme keskinliği hayal görme hayız görme hayrını görme helm holtz görme kuramı hering görme kuramı hesap görme hesap görme günü heteronim görme alanı defekti homonim görme alanı defekti hor görme hoş görme humphrey görme analizörü ızgara deseni görme keskinliği iki gözle görme ikili görme ikincil görme korteksi ikincil görme yönleri ileriyi görme ileriyi görme gücü iş görme iş görme mukavelesi işlevsel görme yetersizliği iyi görme karanlıkta görme karla kaplı yerlerde, görme yeteneğinin fazla ışık yansımasından etkilenmesi kendi işini görme kendini başkalarından üstün görme kendini dev aynasında görme kendini fazla yüksek görme kendini kafdağında görme kendini yüksek görme kırmızı görme kısa bir an için görme hissini kaybetme kinetik görme keskinliği klasörleri görme konfrontasyon görme alanı konfrontasyon görme alanı testi kötülük görme hezeyanı kötülük görme kuruntusu kötülük görme sanrısı kusurlu görme küçük görme makineyle görme mavi görme merkezde görme merkezi görme merkezi görme alanı merkezi görme keskinliği minimum görme açısı monoküler görme monoküler görme alanı monotip görme keskinliği net görme normal görme objektif görme keskinliği okulda eğitim görme olarak görev görme olayların gülünç yönünü görme yeteneği onu görme olasılığı uzak bir ihtimal olmasına karşın oraya gittim optometrik görme tedavisi otomatik görme alanı önceden görme özellikle denizden karaya yaklaşma veya karayı görme özürlü görme parçalı görme parlak ışıkta görme parmak sayma düzeyinde görme periferik görme periferik görme alanı periferik görme keskinliği petek gözüyle görme şekli pinhol görme testi plastik görme polarizasyon cihazının görme sahası postoperatif görme keskinliği potansiyel görme keskinliği tayin edici preoperatif görme keskinliği primer görme korteksi reklam görme sıklığı reklamı görme olanağı reklamı ortalama görme sıklığı renk görme renk görme sapaklığı renkli görme rosenbaum cep görme kartı rölatif görme keskinliği rüya görme san görme santral görme alanı sarı görme sekonder görme korteksi sekonder görme yönleri sık âdet görme sınır üzeri görme sıra görme keskinliği sinek uçuşmaları görme siyah-beyaz çizgi görme keskinliği sloan görme eşeli snellen görme keskinliği testi sonradan görme sonradan görme kimse statik görme keskinliği stereoskobik görme keskinliği stereoskopik görme keskinliği şerit görme aleti tam görme tampon olarak hizmet görme tashihsiz görme tek gözle görme tek renkli görme tek renkte görme teller ızgara deseni görme keskinliği teller siyah-beyaz çizgi görme keskinliği toplu olarak yapılan yabanıl hayvan avı veya görme gezisi toplu olarak yapılan yabanıl hayvan avı veya görme gezisi- tropikal meyvelerden yapılan ünlü bir hollanda likörü turistik yerleri gezip görme tümüyle zarar görme uçuşan cisimler görme ufak tefek işler görme uygun görme uzağı görme uzağı görme yetisi uzağı iyi görme uzak görme keskinliği uzamsal görme üç boyutlu görme üç görme üçboyutlu görme vekaletsiz iş görme vernier görme keskinliği yakın görme keskinliği yalancı görme alanı defekti yangından zarar görme olasılığı yarım görme yarımcıl görme yarımcıl görme ile ilgili yaşlılıktan ötürü yakını görme özelliğinin zayıflaması yeniden görme (davayı) yer görme belgesi yüzen cisimler görme yüzle görme zarar görme zulüm görme fikirleri zulüm görme sanrıları

1: 1 ms