• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

gönül

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 1072

gönül = hatır [öz Türkçe - eski terim]

gönül = kalp [öz Türkçe - eski terim]

GÖNÜL = (gönül nedir; gönül ne demek; gönül İngilizcesi) 1. (Geniş anlamda) Duyguların, ruhsal kıpırdanmaların, iç çabaların taşıyıcısı. 2. (Gizemcilikte) Kişiyi Tanrı'yla, insanla ve dünyayla içten bir ilişki içine koyan, ruhun derinliklerindeki güç. 3. Duygu bağlılığı yetisi: duygunun bağlılık, birliktelik duyuran kavrayıcılığı.

GÖNÜL = (gönül nedir; gönül ne demek; gönül İngilizcesi) Yürek.

gönül = derûn [Türkçe - Osmanlıca]

gönül = dil [Türkçe - Osmanlıca]

gönül = enderûn [Türkçe - Osmanlıca]

gönül = hâtır [Türkçe - Osmanlıca]

gönül = kalb [Türkçe - Osmanlıca]

gönül = yâd [Türkçe - Osmanlıca]

gönül = zamîr [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

-e gönül vermek bir gecelik gönül ilişkisi bir şeye gönül vermek birine gönül bağlamak biriyle gönül eğlendirmek gönül acısı gönül açıcı gönül açıklığı gönül açmak gönül alçaklığı gönül alıcı gönül alma gönül almak gönül avcısı gönül avlamak gönül avutmak gönül ayartıcı gönül bağı gönül bağlamak gönül belası gönül birliği gönül borcu gönül budalası gönül bulandırmak gönül bulantısı gönül çekmek gönül darlığı gönül değiştirmek gönül eğlemek gönül eğlencesi gönül eğlendirmek gönül eri gönül eri olmak gönül erinci gönül erliği gönül erliğiyle gönül esenliği gönül ferahlığı gönül ferahlığı vermek gönül ferman dinlemez gönül ferman dinlemiyor gönül gördüğünü ister gönül hardalı gönül hoşluğu gönül hoşluğu ile gönül hoşluğuyla gönül huzuru gönül iğleri gönül ile ilgili gönül ile ilgili işler gönül ilişkisi gönül ister ama (zayıf) beden yapamaz gönül ister ama beden yapamaz gönül ister ki gönül işi gönül işleri gönül kırıcı gönül kırıcı dil gönül kırıcı söz ya da hareket gönül kırmak gönül kimi isterse onu severr gönül kimi severse güzel odur gönül koymak gönül maceraları gönül okşamak gönül okşayıcı gönül okşayıcı sözler gönül rahatlığı gönül rahatlığı ile uyumak gönül rızası ile yapılan gönül rızasıyla gönül sevdiğini ister gönül tokluğu gönül üzüntüsü gönül vermek gönül yarası göz görmeyince gönül katlanır göz görür gönül ister gözün görmediğine gönül üzülmez hatır gönül hatır gönül dinlemeden hatır gönül dinlememek hatır gönül sayan hatır gönül sayarak iki gönül bir olunca samanlık seyran olur iki gönül bir olunca/ olursa samanlık seyran olur ile gönül eğlendirmek kendiliğe gönül verme kimseye gönül vermemiş tehlikeli gönül işleri yapmaya gönül vermek yarım elma gönül alma

1: 3 ms