İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 10129 GOSSIP = ['gosip] noun
1 dedikodu * eşanlamlı : natter, prattle, chat, rumour, hearsay
İngilizce örnek : Most people enjoy hearing a good bit of gossip.
Türkçe çevirisi : Çoğu insan bir parça dedikodu duymaktan hoşlanır.
İngilizce örnek : The two businessmen sat down and exchanged the latest gossip in the business circle.
Türkçe çevirisi : İki işadamı oturup iş çevresindeki en son dedikoduları birbirlerine anlattılar.
2 dedikoducu * eşanlamlı : gossipmonger, prattler, scandalmonger, blabbermouth
¤ verb
dedikodu yapmak * eşanlamlı : chatter, prattle, tattle, blab
İngilizce örnek : She often gossips about her neighbours.
Türkçe çevirisi : Sık sık komşuları hakkında dedikodu yapar.
İngilizce örnek : That woman has a reputation for gossiping about people.
Türkçe çevirisi : Bu kadın, insanlar hakkında dedikodu yapmakla ünlü.
ilgili sözler / related words