İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 13536 GLARE = [gleı] verb
1 parıldamak * eşanlamlı : dazzle, blind, blaze, flame, flare, beam
İngilizce örnek : The sun glared down on us.
Türkçe çevirisi : Güneş üstümüze parıldadı.
2 ters ters bakmak * eşanlamlı : glower, scowl, frown, look daggers
¤ noun
1 parıltı * eşanlamlı : dazzle, blaze, brillance, brightness, flare, beam * karşıtanlamlı : dullness
İngilizce örnek : The evening sun shone with a red glare.
Türkçe çevirisi : Akşam güneşi kızıl bir parıltı ile parladı.
İngilizce örnek : Windows of aircraft are tinted to reduce the glare from the sun.
Türkçe çevirisi : Uçak camları güneşten gelen parıltıyı azaltması için hafifçe renklidir.
2 ters bakış
GLARE = (glare nedir; glare Türkçesi) Görüş hattı üzerindeki parçacıklar tarafından ışığın yansıtılması veya dağıtılması sonucu oluşan ve çıplak gözle bakılması çok zor olan optik olay.
ilgili sözler / related words