• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

giden

Türkçe - İngilizce

isim / noun

iş dünyası

giden = revân [Türkçe - Osmanlıca]

giden = zâhib [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

-e giden -ya giden yolda acele giden acele giden ecele gider acele giden yol alır, hızlı giden yolda kalır açık denize giden affedersiniz- ayasofya'ya giden yol bu mu ağır ağır sürünerek giden böcek akıp giden akıp giden zaman insanı beklemez alçaktan dışarıya giden atış alçaktan giden alçaktan giden şut altmış altmış giden ana terminale giden tren ara kızdırıcıya giden buhar aşure yemeye giden kaşığını belinde taşır ava giden avlanır aynı sonuca giden bağlı olunan limana giden banliyöye giden tren baş aşağı giden başabaş giden ve sonucu belli olmayan oyun vb başarıya giden en emin yol başarıya giden esas yol veya en emin yol başarıya giden yol başka bir ülkeye giden bir yolcuya bir ülkede kısa süre kalma hakkı tanıyan vize başta giden kişi (yarış) batı yönüne giden batıya doğru giden batıya giden bedava giden yolcu bedava giden yolcu (non-revenue passenger) beklenmedik ya da nadir olduğu için hoşa giden belirtilen sınıfa giden öğrenci belli bir sürede giden ve yerine gelen müşteri belli bir sürede giden ve yerine gelenlerin oranı beyine giden damarların geçici tıkanması sonucu oluşan geri dönüşümlü bir tür felç bir adım geri giden iki adım ileri atılır bir ailenin birkaç kuşak gerilere kadar giden öyküsü bir otelde ikinci kere kalmaya giden kişi bir sahil kasabasında deniz boyunca giden yol bir yere devamlı olarak giden bir yere sık sık giden bir yere sık sık giden kimse bir yolcu ile birlikte giden kişi bir yolun merkezine en yakın olan ve hızlı giden araçlar tarafından kullanılan yol birbirine giden birbirine giden renkler boş giden taşıt boşa akıp giden boşa akıp giden saatler boşa giden boşa giden atış boşa giden döküm boşa giden oran boşa giden oy boşa giden tiraj boşa giden umutlar boşa giden vakti kazanmak boşa giden zaman boydan boya giden cer tertibatı burnunun dikine giden büyük hızla giden büyük kısmın ilerisinde giden unsur cadde boyunca giden kadınlara araba içinde laf atan erkek cennete giden çevreden merkeze doğru giden çiğden giden tekerlek çok yavaş giden araba dairelere karar almadan giden demode veya yavaş giden mallar deniz yoluyla giden deniz yüzündeki akıntının ters yönünde giden dip akıntı deniz yüzündeki akıntıya ters giden dip akıntısı denize doğru giden devam edip giden devamlı giden devamlı olarak iyi giden havalar dış turist açığı ≡ ülkeye gelen turistin giden turistten az olması dışarı giden dışarı giden gemi dışarı giden mallar navlunu dışarıya giden direkt giden direkt giden (yolculuk) doğru giden doğrudan kayak kasabasına giden tren doğuya giden doğuya giden (eastbound) dönüp aksi yöne giden dönüp ters yönde giden durmadan giden düz çizgi halinde olan ya da giden elektrolizde anode giden eksi yüklü iyon elektrolizde anode giden negatif yüklü iyon en önde giden en önde giden kimse enine giden erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer erkeğin kalbine giden yol, midesinden geçer esastan başlayarak sonuca giden test eve doğru giden eve giden yol evlere giden hastabakıcı fazla ileriye giden fırlayıp giden at geçmiş kötü duruma doğru giden gelen giden gelen turisti giden turistinden fazla olan ülke gelen ve giden yolcu gelip giden gerekli olan değil de hoşa giden geri giden geriye doğru giden geriye giden gırla giden eğlence giden (arama) giden (gemi) giden aracın yolcuda yol açtığı baş dönmesi- mide bulantısı gibi rahatsızlık giden aramalar giden aramalara kapalı giden bağlantı noktası giden bayt giden bayt miktarı giden bayt sayısı giden bayt/sn giden çağrılar giden çağrının engellenmesi giden çerçeve giden çerçeveler giden dalga giden dalga karıştırıcısı giden döviz havaleleri giden evrak giden evrak kutusu giden faks giden faks sayısı giden fakslar hakkında giden faksları göster giden geri gelmez giden geri gelmez, gelseydi dedem gelirdi giden hat giden hat kar giden hat yapımı giden hattın ayrılması giden ileti giden ileti kutusu giden işaret giden kıta ile seyahat giden konuğu uğurlamak giden kutusu giden kutusu klasörü giden kutusu'na git giden lojistiği giden lojistik giden mallar navlunu giden mallara ödenen navlun giden nakliye maliyeti giden newwave paylaşımları giden oldu mu? giden ortalama kalite sınırı giden ortalama kalitesi giden paket/sn giden posta giden sayfa giden sayfa sayısı giden sepeti giden sıralar giden stok listesi giden su giden su kanalı giden sunucusu giden tek yönlü yayın giden tüm çağrıların engellenmesi giden türü giden veri aktarımı giden veya sallanan bir geminin güvertesinde dolaşabilme yeteneği giden yazı giden yolcu giden yolcu işlem kotu giden yolcular bölümü giden yolcular salonu giden yolda gönülsüz davara giden köpekten hayır gelmez greve giden güce giden güneybatıya doğru giden güneybatıya giden güneydoğuya doğru giden güneydoğuya giden güneye doğru giden güneye giden hah şöyle! sonunda hoşuma giden bir şey söyledin! hamama giden kimse hava aracı park yerine giden taksi yol şeridi havaalanına giden yolu söyler misiniz havaalanında gelen veya giden yolculara ayrılan bölüm hedefe giden her yol mübahtır hem karada hem suda giden kamyon her oyunun galasına giden kişi herhangi bir yarışmada önde giden kişi herkese zıt giden hızla geçip giden hızlı giden araçtan seyredilen peyzaj hızlı giden okyanus gemisi hızlı giden şey hızlı giden ve kötüleşen hoşa giden hoşa giden ses hoşa giden şey hoşuma giden bir elbise bulamıyorum hücre hareketi önde giden ucu ırmak boyunca giden yol ileri giden ileriye doğru giden ileriye giden ingiliz'in kalbine giden yol, midesinden geçer intihara doğru giden isin yanına giden is, misin yanına giden mis kokar istinaf yoluna giden iyi giden iyi giden iş iyiye giden jet gibi giden kişi/şey kafasının dikine giden kafaya giden on çift sinirden en sonuncu çiftin her siniri kafaya giden onuncu sinir kapış kapış giden çok hararetli satış kapış kapış giden satış kara veya denizden giden posta karıştırıcı kontrolunda motorlara giden normal yakıt akışı kesicisi kasın içine giden kayakla su üzerinde giden deniz taşıtı kendi bölgesindeki kiliseye giden kimse kendi kendine giden kendi limanına doğru giden kente giden tren peronu kentten kente giden göçmenler kentten kırsala giden göçmenler kırılmadan giden dalga kırsaldan kente giden göçmenler kırsaldan kırsala giden göçmenler kısa mesafe giden kiliseye devamlı olarak giden kimse kiliseye düzenli giden kimse kiliseye düzenli giden topluluk kocası devamlı golf oynamaya giden kadın kolay gelip kolay giden para kolay veya hoşa giden seçenek kontak anahtarına giden kablo kötüye giden kulüplere sık giden adam kuru temizleyiciye giden veya ordan gelen giysiler kuzey yönünde giden kuzeybatıya giden kuzeydoğuya giden kuzeye doğru giden kuzeye giden limana gelen ve limandan giden gemilerin listesi londra'ya giden londra'ya giden tren makinenin neden olduğu boşa giden iş zamanı manometreye giden t borusu manometreye giden t-borusu merkezden çevreye doğru giden mesleği gereği bilmediği yerlere giden genç kimse (young urban professional) metropole giden tren motora giden yakıt motora giden yakıt ve havayı karıştıran ve düzenleyen cihaz motorda yangın çıkması halinde motoru durdurup motora giden yakıtı motorla giden müthiş hızlı giden okyanus aşırı giden uçak oraya varmak için en çabuk yol nedir(oraya giden en kestirme yol hangisidir) orsa giden öğrenci (özel ders alan ya da bir okula giden küçük yaştaki) önde giden önde giden bisikletçinin peşine takılarak karşıdan gelen rüzgardan kurtulma önde giden grup önde giden rakibi yakalayıp geçmek özellikle ana kapıda duran ve gelip giden yolcular ve onların valizleriyle ilgilenen kimse özellikle bir pab veya restorana sürekli giden müşteri özellikle otobüs veya trenle bir günlüğüne seyahate gezmeye giden kişi peşinden giden pompadan filtreye giden yakıt borusu pop grubu üyeleriyle sevişmek için onların konserlerine giden kız rahvan giden at rakiplerinden önde giden binici raylar üzerinde giden raysız giden rüzgâr gibi giden rüzgara karşı giden tekne rüzgârın estiği yöne doğru giden sadece vaftiz- evlilik ve cenaze törenleri için kilisiye giden sağa sola kıvrılarak giden savaşa giden yol sekerek giden ses hızından daha az hızla giden sık sık giden sırayla giden sinemaya giden yol hangisi sinir hücresine giden ince lif sistemdeki tüm devrelere giden elektrik gücünü kontrol eden anahtar sola giden son durağa giden son istasyona giden su yüzeyinde hızla giden deniz motoru suda hızla giden motor süratli giden şey sürüp giden sürüp giden anlaşmazlık şansı kötü giden sporcu şehir merkezine giden şehirden giden şehre giden şöhrete giden yol temyize giden temyize giden kişi terkide giden kimse ters giden ters yönde giden tersine giden tırıs giden at uçağa giden yol uçup giden uluslararası oyun sahalarına sık sık giden yüksek sosyete unutulup giden uygulamaya giden kestirim uygun adım giden uzayıp giden uzun uzadıya sürüp giden ücretsiz giden mektup ülkeye gelen turistin giden turistten az olması üstte giden boru hattı web sitesinden dışarı giden url web sitesine giden bağlantı yabancı ülkelere giden bir gemide yolculuk yapmak yabancı ülkeye giden gemi yavaş ama güvenli giden yarışı kazanır yavaş giden yavaş giden kimse yavaş giden mallar yavaş giden tekne yerden giden top yokuş aşağı giden yokuş yukarı giden yol ile giden yorulmaz yolunda giden bir iş yukarı doğru giden yukarı doğru giden yol yukarı giden yukarıya doğru giden yukarıya doğru giden eğri yukarıya giden yurtdışına giden yuvarlanarak giden top yürüyerek giden kimse yüzmeye giden kimse

1: 0 ms