Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 829geçmiş = mazi [öz Türkçe - eski terim]
GEÇMİŞ = (geçmiş nedir; geçmiş ne demek; geçmiş İngilizcesi) 1. Geçme işini yapmış. 2. Zaman bakımından geride kalmış: «Bu eski sesler içinde geçmiş zamanlar uyuyor, uyanıyor, geriniyor, yaşıyor gibidir.» -A. Ş. Hisar. 3. Çürümeye yüz tutmuş. 4. a. Bugüne göre geride kalmış olan zaman, mazi: «Onlar bu davranışlarıyla geçmişte sadece huzursuzluk yarattı.» -N. Cumalı. 5. a. Arkada kalan hayat: «Perde perde örtülü olan eski bir geçmişten kulaklarına garip bir fısıltı gelmişti.» -O. C. Kaygılı. 6. a. Birinin ölmüş ana, baba ve yakınları: «Senin de yedi göbek geçmişine rahmet okusun ha?» -M. Ş. Esendal.
geçmiş = mâsabak [Türkçe - Osmanlıca]
geçmiş = mâsebak [Türkçe - Osmanlıca]
geçmiş = mâzi [Türkçe - Osmanlıca]
geçmiş = mütekaddim [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words