• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

gelmek

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 18

eylem / verb – sex

fiil / verb

seks argosu

gelmek = hulûl etmek [Türkçe - Osmanlıca]

gelmek = vürûd etmek [Türkçe - Osmanlıca]

gelmek = vusûl eylemek [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

-de bir araya gelmek -de dile gelmek -den daha ağır gelmek -den fazla gelmek -den gelmek -den gına gelmek -den ileri gelmek -den meydana gelmek -den önce gelmek -den önce gelmek ya da olmak -den sonra gelmek -den üstün gelmek -e ağır gelmek -e çekici ve sevimli gelmek -e demeye gelmek -e fazla gelmek -e gelmek -e ilginç gelmek -e kadar gelmek -e karşı gelmek -e uygun gelmek -e vız gelmek -e yabancı gelmek -eceği gelmek -esi gelmek -i duymamazlıktan gelmek -i görmemezlikten gelmek -i görmezlikten gelmek -in ardından gelmek -in başına gelmek -in hakkından gelmek -in işine gelmek -in soyundan gelmek -nin hakkından gelmek -ye güç gelmek abonman kartıyla gidip gelmek aceleye gelmek acı gelmek acıyıp merhamete gelmek açık gelmek açıkça karşı gelmek açmaza gelmek adı aklına gelmek ağır gelmek ağırlığında olmak ya da gelmek ağlayası gelmek ağlıyarak gelmek ağzına gelmek aileden gelmek ak kor haline gelmek ak sakaldan yok sakala gelmek akhna gelmek akkor haline gelmek akla gelmek akla uygun gelmek aklı başına gelmek aklı sonradan başına gelmek aklı sonradan gelmek aklına gelmek aklına hiffet gelmek aklına parlak bir fikir gelmek aksıracağı gelmek akşam yemeği için gelmek alay gibi gelmek alda gelmek aldırmazlıktan gelmek alışıla gelmek alışkanlık haline gelmek almaya gelmek altı üstüne gelmek amana gelmek anafordan gelmek anasından emdiği süt burnundan gelmek aniden çıkıp gelmek aniden gelmek anlama gelmek anlamamazlıktan gelmek anlamazlıktan gelmek anlamına gelmek anlamlı gelmek anlaşma noktasına gelmek anonim şirket durumuna gelmek ansızın gelmek ansızın konuk gelmek aptesi gelmek ara noktalardan birinde veya dönüş noktasında gidişdönüş bilet tanzimi kaidelerini bozmadan başka bir noktaya gidip gelmek araba vb. ile gelmek araba vs ile gelmek arada gelmek aramaya gelmek arasında gidip gelmek (iki durum) ardından gelmek arkadan gelmek arkası gelmek arkasından gelmek art arda dönüp gelmek art arda gelmek asıl işe gelmek asıl konuya gelmek asıl meseleye gelmek aşağı yukarı gidip gelmek aşka gelmek ayağı ile gelmek ayağı uğurlu gelmek ayağı uğursuz gelmek ayağına gelmek ayağına kadar gelmek aykırı gelmek aynı ana denk gelmek aynı çizgiye gelmek üzere aynı düzeye gelmek aynı işte ikinci gelmek aynı yere gelmek aynı zamana denk gelmek aynı zamanda meydana gelmek ayrılıp gelmek az gelmek azar azar gelmek bakıma muhtaç hale gelmek baktıkça bakacağı gelmek baskın gelmek baş gelmek başa gelmek başabaş gelmek başarı fırsatı ayağına gelmek başbelası haline gelmek başı dara gelmek başı sıkıya gelmek başı yerine gelmek başına aynı ihal gelmek başına bir hal gelmek başına bir şey gelmek başına gelmek başına gelmek (kötü bir şey) başına gelmek üzere başına hal gelmek başına iş gelmek başına kaza gelmek başında gelmek başta gelmek bataklık haline gelmek baygınlık gelmek baygıntı gelmek bayılacak hale gelmek bedavaya gelmek beli gelmek belinden gelmek belirli bir noktaya gelmek belli bir alanda gidip gelmek belli bir duruma gelmek benimle gelmek ister misin benzine kan gelmek beraber gelmek bıkkınlık gelmek bırakıp gelmek bilerek kurallara karşı gelmek bilinci yerine gelmek bilmemezlikten gelmek bilmezlikten gelmek bir alışkanlık haline gelmek bir anlama gelmek bir araya gelmek bir araya gelmek (olaylar) bir araya gelmek (yardım veya destek için) bir durağa gelmek bir gelmek bir haftalığına gelmek bir işin sonuna gelmek bir şeyden gına gelmek bir şeyden ileri gelmek bir şeye karşı gelmek bir şeyi görmemezlikten gelmek bir şeyi görmezlikten gelmek bir şeyin üstesinden gelmek bir yerden gelmek biraz küçük gelmek birbiri ardına gelmek birden akla gelmek birden aklına gelmek birden gelmek birdenbire akla gelmek birdenbire aklına gelmek birinci gelmek birinci vs gelmek (yarış vs de) birinden sonra gelmek birine çok iyi gelmek birine öyle gelmek birine üstün gelmek birini görmemezlikten gelmek birini görmezden gelmek birini görmezlikten gelmek birini tanımamazlıktan gelmek birinin aklına gelmek birinin dediğine gelmek birinin gözüne gelmek birinin hakkından gelmek birinin sırası gelmek birinin soyundan gelmek birisi ile gırtlak gırtlağa gelmek birisine karşı gelmek biriyle aynı düzeye gelmek birlikte gelmek bitkin hale gelmek bizzat gelmek boğaz boğaza gelmek bol gelmek bordaya gelmek boyaya gelmek boyun farkıyla birinci gelmek bozulup yararsız hale gelmek burasına gelmek burnuna gelmek burnuna kadar gelmek burnundan fitil fitil gelmek burnundan gelmek burnunun dibine gelmek burun buruna gelmek burun üzerine gelmek bütün hale gelmek büyük aptesi gelmek büyük bir işin üstesinden gelmek büyüyüp elbise vs si dar gelmek büyüyüp küçük gelmek cam haline gelmek cam haline koymak ya da gelmek can ağzına gelmek can gelmek canı ağzına gelmek canı burnuna gelmek canı burnundan gelmek canı yerine gelmek cazip gelmek cebine ileti gelmek cep telefonuna mesaj gelmek cesaret gelmek ciğeri ağzına gelmek cüruf haline gelmek çabuk gelmek çağrılınca gelmek çakmaktaşı haline gelmek çalımına gelmek çalışmaz duruma gelmek çalışmaz hale gelmek çaparıza gelmek çarpıp geri gelmek çat kapı gelmek çatışma noktasına gelmek çaya gelmek çekici gelmek çekici ve sevimli gelmek çekilmez hale gelmek çıka gelmek çıkıp gelmek çıraklık devresini bitirip sözleşme aşamasına gelmek çiş gelmek çişi gelmek çok çalışmaktan bitkin hale gelmek çok gelmek çok ileri bir yaşa kadar gelmek çok iyi gelmek dağları aşıp gelmek daha ağır gelmek daha iyi bir hale gelmek daha iyi duruma gelmek daha iyi hale gelmek daha iyi mevkiye gelmek daha önce gelmek daha soma gelmek daha üstün gelmek dakikası dakikasına gelmek dalga dalga gelmek dalgaya gelmek dar gelmek dar gelmek (giysi) dara gelmek davetsiz olarak gelmek dediğine gelmek değerini bilmemezlikten gelmek değişmez hale gelmek dem gelmek demeğe gelmek demet haline gelmek demeye gelmek den meydana gelmek denk gelmek derecede gelmek dibine gelmek diğerlerindenönce gelmek dile gelmek dilinin ucuna gelmek dişe gelmek dize gelmek doğru gibi gelmek doğru gibi görünmek ya da gelmek doğru yola gelmek doğruca birisine gelmek dolaşıp aynı yere gelmek dolaşıp gelmek dolmuşa gelmek dönüm noktasına gelmek dönüp dolanıp aynı yere gelmek dönüp dolaşıp -e geri gelmek dönüp dolaşıp aynı noktaya gelmek dönüp dolaşıp aynı yere gelmek dönüp dolaşıp gelmek dönüp gelmek dudak dudağa gelmek durma noktasına gelmek duruşmaya gelmek duyarlı hale gelmek duygusuz hale gelmek duymamazlıktan gelmek duymazlıktan gelmek dünyaya gelmek düşmanla karşı karşıya gelmek eceli gelmek ekintiye gelmek eksik gelmek eksiksiz hale gelmek elbisesi dar gelmek elden gelmek ele gelmek elinden dikiş nakış iyi gelmek elinden gelmek elinden her iş gelmek elinden iş gelmek eline gelmek elini kolunu sallaya sallaya gelmek elleri yanına gelmek emre karşı gelmek en başta gelmek en berbat duruma gelmek en düşük noktaya gelmek en sonuncu gelmek en sonunda bana gelmek zorunda kaldı en yüksek düzeye gelmek en yüksek mevkiye gelmek engele gelmek enkaz haline gelmek erken gelmek esas konuya gelmek esas meseleye gelmek eski haline gelmek eski yerine gelmek eskiyip kullanılmaz hale gelmek eşiğine gelmek ev ile iş arasında gidip gelmek eve erken gelmek eve geç saatlerde gelmek eve gelmek eve ne zaman gelmek istersin eve sabaha karşı gelmek eve vaktinde gelmek evine gelmek farklı yerlerden gelmek fazla boy atıp elbise vs si dar gelmek fazla çabalamadan iyi bir mevkiye gelmek fazla gelmek felç gelmek fenalık gelmek finale gelmek galeyana gelmek galip gelmek gayrete gelmek gazaba gelmek gazapa gelmek gelmek (bir yerden) gelmek (geçmişten bugüne) gelmek (gemi) gelmek (gibi) gelmek (oyun, yarış vb'de) gelmek benim için imkânsız gelmek hazır bulunmak gelmek lütfunda bulununuz gelmek üzere gelmek vs gerçeği görmezden gelmek gerçeklerle yüz yüze gelmek gerektiği gibi üstesinden gelmek geri gelmek geri gelmek ya da gitmek geri geri gelmek geriden gelmek gına gelmek gırtak gırtlağa gelmek gırtlak gırtlağa gelmek gibi gelmek gibisine gelmek gidip gelmek gidip gelmek (taşıt) gidip gelmek (tren- otobüs) gizlice gelmek göğüs göğüse gelmek gölge gelmek gönyesine gelmek göreceği gelmek göresi gelmek görevde birinden sonra gelmek görmemezliğe gelmek görmemezlikten gelmek görmezden gelmek görmezlikten gelmek göz göze gelmek göze gelmek gözüne büyük gelmek gözüne güneş ışığı girmek veya gelmek gözünün önüne gelmek granül hale gelmek gurur gelmek gücün veya sabrın sonuna gelmek güç gelmek güçlüklerin üstesinden gelmek güleceği gelmek gülmekten gözlerinden yaşlar gelmek gündeme gelmek günü gelmek günümüze gelmek gürültüye gelmek had safhaya gelmek hakkından gelmek hale gelmek halel gelmek haline gelmek halka haline gelmek hamle sırası gelmek harekete gelmek hatıra gelmek hatırına gelmek hayır gelmek hemen ardından gelmek hemen gelmek her çekiye gelmek her gün iş ile ev arasında gidip gelmek her gün iş ile ev arasında gidip gelmek (özellikle banliyöden) hesabına gelmek heyecana gelmek hışıma gelmek hızla üzerine gelmek hiddete gelmek hile ile üstün gelmek hizaya gelmek hoş gelmek hoş gelmek (göze, kulağa) husule gelmek hükmen galip gelmek ısınarak kıvamına gelmek içeri gelmek içeriye gelmek içesi gelmek içinden gelmek içine ... gelmek içten gelmek idare edilemez duruma gelmek iki anlama gelmek iki yakası ancak bir araya gelmek iki yakası bir araya gelmek ikinci gelmek ikişer üçer gelmek ikrara gelmek iktidara gelmek iktidara gelmek (parti) ilaç gibi gelmek ile aynı anlama gelmek ile aynı düzeye gelmek ile karşı karşıya gelmek ile yüz yüze gelmek ileri gelmek ilginç gelmek ilginç hale gelmek imana gelmek inkârdan gelmek insafa gelmek islama gelmek ismi aklına gelmek istasyona gelmek istenen kiloya gelmek istenilen kiloya gelmek istikamete gelmek iş başına gelmek iş göremez hale gelmek iş işten geçtikten sonra aklı başına gelmek iş işten geçtikten sonra gelmek iş yapar hale gelmek işbağ haline gelmek işe abonman karnesiyle gidip gelmek işe yaramaz hale gelmek işin hakkından gelmek işin sonuna gelmek işine gelmek işitmemezlikten gelmek işitmezlikten gelmek işlemez duruma gelmek işlemez hale gelmek itici gelmek iyi bir duruma gelmek iyi bir konuma gelmek iyi gelmek iyilikle hakkından gelmek kadar gelmek kademli gelmek

1: 1 ms