İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 469 FUTURE = ['fyu: çı] noun
gelecek * eşanlamlı : forthcoming, coming, to come, expected, ultimate, later * karşıtanlamlı : past, former
İngilizce örnek : Your son has a bright future.
Türkçe çevirisi : Oğlunun parlak bir geleceği var.
İngilizce örnek : We raised our glasses and drank to the future of the bride and groom.
Türkçe çevirisi : Bardaklarımızı kaldırdık ve gelin ve damadın geleceğine içtik.
İngilizce örnek : We discussed the company's plans for the future.
Türkçe çevirisi : Gelecek için şirketin planlarını tartıştık (ele aldık).
İngilizce örnek : Few zoologists believe that tigers in the wild have a future.
Türkçe çevirisi : Çok az zoolog kaplanların vahşi ortamlarında geleceklerinin olacağına inanır.
* in future = bundan sonra, artık
İngilizce örnek : I will be more careful in future.
Türkçe çevirisi : Bundan sonra daha dikkatli olacağım.
ilgili sözler / related words