• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

fortunate

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 6151

FORTUNATE = ['fo: çınıt] adjective
1 şanslı, talihli * eşanlamlı : lucky, felicitous * karşıtanlamlı : unfortunate, unlucky
İngilizce örnek : We were fortunate enough to find a room in Istanbul during the fair.
Türkçe çevirisi : Fuar sırasında İstanbul’da oda bulacak kadar şanslıydık.
İngilizce örnek : It was fortunate for me that nobody asked to see my ID.
Türkçe çevirisi : Şansım varmış ki kimse kimliğimi görmeyi istemedi.
2 uğurlu, hayırlı * eşanlamlı : blessed, favoured, auspicious, favourable

ilgili sözler / related words

1: 4 ms