• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

fiske

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 18033

isim / noun – dermatology

isim / noun – medical

FİSKE = (fiske nedir; fiske ne demek; fiske İngilizcesi) 1. İdare lambası, kandil. 2. Şamdan.

FİSKE = (fiske nedir; fiske ne demek; fiske İngilizcesi) 1. Parmak uçlarıyla yapılan hafif vuruş: «Başının altından yastığı çektim ve yüzüne fiskeler hâlinde su serptim.» - P. Safa. 2. sf. İki parmak ucu ile tutulabilen miktarda olan: «Yeniden dolan bardağa, bizim dost bir fiske kül daha attı.» - Ç. Altan. 3. İnsan derisinde herhangi bir sebeple ortaya çıkan ufak ve içi su dolu kabartı.

FİSKE = (fiske nedir; fiske ne demek; fiske İngilizcesi) Ağaçlarda beliren ilk tomurcuk.

FİSKE = (fiske nedir; fiske ne demek; fiske İngilizcesi) Böğürtlen.

FİSKE = (fiske nedir; fiske ne demek; fiske İngilizcesi) Hayvanın arka ayağıyle attığı çifte.

FİSKE = (fiske nedir; fiske ne demek; fiske İngilizcesi) Süzgeç.

FİSKE = 1) Çok az miktar. 2) İki parmak ucu ile tutulabilen miktar.

ilgili sözler / related words

1: 0 ms