İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 1250 FIRM = [fö: m] adjective
1 sert, katı * eşanlamlı : rigid, solid, hard, stiff * karşıtanlamlı : soft
İngilizce örnek : I like sleeping in a bed with a firm mattress.
Türkçe çevirisi : Sert döşekli bir yatakta uyumak istiyorum.
2 sağlam * eşanlamlı : secure, fixed, fast, immovable, steady, stable, enduring, strong * karşıtanlamlı : unstable
3 (with sb) sıkı, sert * eşanlamlı : tough
İngilizce örnek : You must be very firm with that child.
Türkçe çevirisi : O çocuğa karşı çok sıkı olmalısın.
4 kararlı, kesin * eşanlamlı : steadfast, fixed, resolute, determined, strict
İngilizce örnek : I came to a firm decision and I will not change my mind.
Türkçe çevirisi : Kesin bir karara vardım ve fikrimi değiştirmeyeceğim.
İngilizce örnek : He gave me a firm refusal.
Türkçe çevirisi : Bana kesin bir ret cevabı verdi.
İngilizce örnek : He remained firm in his unwillingness to join us.
Türkçe çevirisi : Bize katılma konusundaki isteksizliğinde kararlı idi.
İngilizce örnek : I tried to persuade him but he remained firm.
Türkçe çevirisi : Onu ikna etmeye çalıştım ama o kesin kararlıydı.
¤ noun
firma * eşanlamlı : company, business, corporation
İngilizce örnek : Every firm in the city is complaining about the new taxes.
Türkçe çevirisi : Şehirdeki her şirket yeni vergilerden şikâyet ediyor.
İngilizce örnek : I have been working for this firm for two years.
Türkçe çevirisi : İki yıldır bu firmada çalışıyorum.
İngilizce örnek : The firm went bankrupt.
Türkçe çevirisi : Firma iflas etti.
İngilizce örnek : A Japanese company has taken over our firm.
Türkçe çevirisi : Firmamızı bir Japon şirketi satın aldı.
ilgili sözler / related words