fidan
Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 5440ad / noun – botany
FİDAN = 1. Yeni yetişen ağaç veya ağaççık. 2. Başka bir yere dikilmek için bulunduğu yerden çıkarılan taze ağaç, dikme.
fidan = nihâl [Türkçe - Osmanlıca]
FİDAN
Fidanları sulamayı unutma, kuruyabilirler.
Don't forget to water the saplings; they can dry out.
Bu bahçede birçok meyve fidanı var.
There are many fruit saplings in this garden.
Fidanlar yeni topraklarında sağlıklı bir şekilde büyüdü.
The saplings grew healthily in their new soil.
Orman yetkilileri, ağaçları korumak için binlerce fidan dikti.
Forest authorities planted thousands of saplings to protect the trees.
Bu yıl meyve ağacımızın fidanları ilk kez meyve verdi.
This year, the saplings of our fruit tree bore fruit for the first time.
Parkta gezinirken çam fidanlarına dikkat etmelisiniz.
While walking in the park, you should pay attention to the pine saplings.
Belediye, şehrin yeşil alanlarını genişletmek için birçok fidan dikti.
The municipality planted many saplings to expand the city's green spaces.
Bahçemizde güzel çiçekler yetiştirmek için çeşitli çiçek fidanları aldık.
We bought various flower saplings to grow beautiful flowers in our garden.
Fidanlar, gelecekte ormanın bir parçası olacak büyük ağaçlara dönüşecekler.
The saplings will grow into big trees that will be part of the forest in the future.
Bu bölgede doğal yaşamı korumak için birçok yerel fidan projesi yürütülüyor.
Many local sapling projects are being carried out in this region to preserve the natural habitat.
ilgili sözler / related words
