felaket
Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 2471ana kullanım
felaket = çok kötü [eski terim - öz Türkçe]
felaket = karayıkım [eski terim - öz Türkçe]
felaket = yıkım [eski terim - öz Türkçe]
felaket = müsibet [öz Türkçe - eski terim]
felaket = âfet [Türkçe - Osmanlıca]
felaket = âsîb [Türkçe - Osmanlıca]
felaket = bâdire [Türkçe - Osmanlıca]
felaket = belâ [Türkçe - Osmanlıca]
felaket = fâcia [Türkçe - Osmanlıca]
felaket = fecî'a [Türkçe - Osmanlıca]
felaket = nekbet [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words
-a uğramak (zarar, felaket vb)
bir felaket
büyük felaket
doğal felaket
eklenmedik felaket
ekolojik felaket
felaket arıza
felaket bildirim ücreti
felaket boyutunda afet
felaket bölgesi
felaket davranışı
felaket deklarasyonu
felaket durum merkezi
felaket filmi
felaket getirecek biçimde
felaket getiren
felaket getiricilik
felaket getirme
felaket getirmek
felaket gibi
felaket günü
felaket habercisi yıldız
felaket işareti
felaket kaygısı
felaket kurtarma
felaket kurtarma planı
felaket kurtarma planı gözden geçirme
felaket kurtarma planı masabaşı kontrolü
felaket meydana getiren
felaket nedeni
felaket önleme planı
felaket önleme tedbirleri
felaket sebebi
felaket taciri
felaket tellalı
felaket tellalığı yapmak
felâket tellâllığı
felaket tellallığı yapmak
felaket toleransı
felaket veya yoksulluk içinde
felâket zamanında
gel-gitin en etken halindeki felaket
kapıdaki felaket
on felaket
tabii felaket
tam bir felâket
uğramak (zarar, felaket vb)
uluslararası felaket azaltma stratejisi
