Türkçe - İngilizce
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 212 FAR = [fa: ] adjective
uzak * eşanlamlı : removed, distant, remote, faraway * karşıtanlamlı : near, close
İngilizce örnek : Go to the far end of the room.
Türkçe çevirisi : Odanın (en) uzak ucuna git.
İngilizce örnek : It's too far to walk. You should take a taxi.
Türkçe çevirisi : Yürüyerek gidilemeyecek kadar uzak. Taksi tutsan iyi olur.
İngilizce örnek : The train station isn't far away from here.
Türkçe çevirisi : Tren istasyonu buradan uzak değil.
¤ adverb
1 uzakta, uzağa * eşanlamlı : afar, a long way
İngilizce örnek : He has driven far.
Türkçe çevirisi : Uzağa sürdü. (Arabasını sürerek uzaklaştı.)
İngilizce örnek : My memory doesn’t go back so far.
Türkçe çevirisi : Hafızam o kadar geri gitmiyor.
2 epeyce, bir hayli, çok * eşanlamlı : greatly, considerably, much, very much, extremely
* as far as = 1 kadarı
İngilizce örnek : We walked as far as Cumhuriyet Street.
Türkçe çevirisi : Cumhuriyet Caddesine kadar yürüdük.
2 kadarıyla
İngilizce örnek : She arrived on a Saturday as far as I can remember.
Türkçe çevirisi : Hatırladığım kadarıyla bir cumartesi günü geldi.
* by far = kat kat, büyük bir farkla
İngilizce örnek : He is by far the richest man here.
Türkçe çevirisi : Açık farkla buradaki en zengin adam.
* far from = 1 -den ziyade
2 -in yerine
* far better = çok daha iyi
* far sighted = Aİ. 1 hipermetrop
2 öngörülü, ileriyi görür
İngilizce örnek : That is a far sighted decision.
Türkçe çevirisi : Bu, öngörülü (uzağı gören) bir karar.
* how far = ne kadar uzak, nereye kadar
İngilizce örnek : How far is the beach?
Türkçe çevirisi : Plaj ne kadar uzakta?
İngilizce örnek : How far does your field extend?
Türkçe çevirisi : Tarlan nereye kadar uzanıyor?
İngilizce örnek : How far is your hotel from the station?
Türkçe çevirisi : Otelin istasyondan ne kadar uzakta?
* so far = 1 şimdiye dek
İngilizce örnek : The plan is going well so far.
Türkçe çevirisi : Plan şu ana kadar iyi gidiyor.
İngilizce örnek : No evidence has been found so far.
Türkçe çevirisi : Şu ana kadar hiçbir kanıt bulunamadı.
2 bir yere kadar
ilgili sözler / related words