İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 1728 FAMOUS = ['feymıs] adjective
ünlü, meşhur * eşanlamlı : well-known, renowned, famed, eminent, distinguished * karşıtanlamlı : unknown, obscure
İngilizce örnek : She became famous after the beauty contest.
Türkçe çevirisi : Güzellik yarışmasından sonra meşhur oldu.
İngilizce örnek : Switzerland is famous for its watches.
Türkçe çevirisi : İsviçre saatleri ile ünlüdür.
İngilizce örnek : The Swiss are famous for their banks.
Türkçe çevirisi : İsviçreliler bankalarıyla ünlüdür.
İngilizce örnek : This town is famous for seafood.
Türkçe çevirisi : Bu şehir deniz ürünleri ile ünlüdür.
İngilizce örnek : The famous poet has died of cancer.
Türkçe çevirisi : Ünlü ozan kanserden öldü.
ilgili sözler / related words