• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

extent

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 795

coğrafya

felsefe

yöntembilim

EXTENT = [ik'stent] noun
uzunluk, genişlik, büyüklük, alan * eşanlamlı : range, amount, magnitude, volume, length, breadth, width, height
İngilizce örnek : I admire the extent of his knowledge.
Türkçe çevirisi : Bilgisinin derinliğine hayranım.
İngilizce örnek : What is the extent of his knowledge of computer?
Türkçe çevirisi : Bilgisayar bilgisinin büyüklüğü nedir? (Bilgisayardan ne kadar anlıyor?)
İngilizce örnek : There is a great extent of forest.
Türkçe çevirisi : Büyük genişlikte orman var.
* to a certain/to some extent = bir dereceye kadar
İngilizce örnek : What you say is true to a certain extent.
Türkçe çevirisi : Söylediğin şey bir dereceye kadar doğru.
* to what extent = ne dereceye kadar
İngilizce örnek : To what extent are you involved in this business?
Türkçe çevirisi : Bu işle ne dereceye kadar bu ilginiz var?

ilgili sözler / related words

1: 1 ms