İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 1741 EXCELLENT = ['eksılınt] adjective
mükemmel, çok iyi, üstün, kusursuz * eşanlamlı : superior, first-rate, wonderful, marvellous, prime, first-class, supreme * karşıtanlamlı : inferior, poor, bad
İngilizce örnek : His work is excellent.
Türkçe çevirisi : Onun çalışması mükemmel.
İngilizce örnek : She has an excellent sense of humor.
Türkçe çevirisi : Onun mükemmel bir mizah anlayışı var.
İngilizce örnek : His knowledge of history and archaeology makes him an excellent guide.
Türkçe çevirisi : Tarih ve arkeoloji bilgisi onu mükemmel bir rehber yapıyor.
ilgili sözler / related words