İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 1091 ESSENTIAL = [i'senşıl] adjective
1 gerekli, şart * eşanlamlı : necessary, vital, crucial, important * karşıtanlamlı : dispensable, unnecessary
İngilizce örnek : French is essential in this job.
Türkçe çevirisi : Bu işte Fransızca şarttır.
İngilizce örnek : Hard work is essential for success in business.
Türkçe çevirisi : Sıkı çalışma işte başarı için şarttır.
İngilizce örnek : I believe that good discipline is essential to the success of the class.
Türkçe çevirisi : İyi disiplinin sınıf başarısı için gerekli olduğuna inanıyorum.
İngilizce örnek : I only take the essential things with me when I go camping.
Türkçe çevirisi : Kampa gittiğim zaman yanıma sadece gerekli şeyleri alırım.
İngilizce örnek : I think that money is essential to our happiness.
Türkçe çevirisi : Mutluluğumuz için paranın gerekli olduğuna inanıyorum.
2 başlıca, en önemli, temel * eşanlamlı : basic, fundamental, principal, main
ilgili sözler / related words