• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

ergin

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 5808

ad, sıfat / noun, adjective

deyim / idiom

ERGİN = (ergin nedir; ergin ne demek; ergin İngilizcesi) Vergi işlemlerinde, bağımsız olarak yükümlü işlemlerini yapabilme durumudur. Onsekiz yaşından sonra başlamaktadır.

ergin = kemal [öz Türkçe - eski terim]

ergin = mazhar [öz Türkçe - eski terim]

ergin = reşit [öz Türkçe - eski terim]

ERGİN = (ergin nedir; ergin ne demek; ergin İngilizcesi) 1. Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş: Ergin yemiş. Ergin ekin. 2. huk. Haklarını kendi kullanmak için yasanın gösterdiği yaşa gelmiş olan (kimse), reşit: «Oğlunun bilgin, ergin, akıllı, uslu olmasını istiyordu.» -N. Araz.

ERGİN = (ergin nedir; ergin ne demek; ergin İngilizcesi) Çürümeye yüz tutmuş meyve.

ERGİN = (ergin nedir; ergin ne demek; ergin İngilizcesi) Eşeysel olgunluğa erişmiş canlı.

ERGİN = (ergin nedir; ergin ne demek; ergin İngilizcesi) Havı dökülmüş, erimiş, akmış kumaş.

ERGİN = (ergin nedir; ergin ne demek; ergin İngilizcesi) Organizmaların eşeysel olgunluğa erişmesi, yani eşeylik organlarında eşeylik gözelerinin olgunlaşarak çalışmaya başlaması.

ERGİN = (ergin nedir; ergin ne demek; ergin İngilizcesi) Organizmaların eşeysel olgunluğa erişmiş olması; eşey organlarında eşey hücrelerinin olgunlaşarak çalışmaya başlaması.

ERGİN = (ergin nedir; ergin ne demek; ergin İngilizcesi) reşîd.

ergin = akl -ı bâliğ [Türkçe - Osmanlıca]

ergin = reşid [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

1: 0 ms