• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

engin

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 4309

denizcilik / nautical

sıfat / adjective

engin = vâsi [öz Türkçe - eski terim]

ENGİN = (engin nedir; engin ne demek; engin İngilizcesi) 1. Alçak yer. 2. Geniş alan.

ENGİN = (engin nedir; engin ne demek; engin İngilizcesi) 1. bk. engi (I)-1. 2. Diş nezlesi. 3. Genellikle çene altının ve yüzün şişmesiyle beliren hastalık. 4. Ağır hasta, durumu ölüme yakın olan (kimse).

ENGİN = (engin nedir; engin ne demek; engin İngilizcesi) Bulutlu hava.

ENGİN = (engin nedir; engin ne demek; engin İngilizcesi) Çukur, alçak yer.

ENGİN = (engin nedir; engin ne demek; engin İngilizcesi) Değer ve fiyatı düşük olan şey (için).

ENGİN = (engin nedir; engin ne demek; engin İngilizcesi) İyi, güzel, temiz, sağlam.

ENGİN = (engin nedir; engin ne demek; engin İngilizcesi) Nezle.

ENGİN = (engin nedir; engin ne demek; engin İngilizcesi) sf. 1. Ucu bucağı görünmeyecek kadar geniş, çok geniş, vâsi: «O engin denize benzersin ki yavaş yavaş coşar ve coşunca da pek hırçın olursun» -A. H. Müftüoğlu. 2. a. Açık deniz: «Enginden dönen deniz kuşları sessiz kanatlarıyla başımın üstünde dolaşıyorlar.» -R. N. Güntekin.

ENGİN = (engin nedir; engin ne demek; engin İngilizcesi) Yatık kumaş.

engin = nâmütenahi [Türkçe - Osmanlıca]

engin = pâyânsız [Türkçe - Osmanlıca]

engin = pehnâver [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

1: 0 ms