Bilgiler
Gramer
Kullanım
Terminoloji
Hakkında
Hakkımızda
Geribildirim
Kaynakça
Medya
Uygulama
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
elinde
Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 10777
belirteç / adverb
01.
elinde
in hand
02.
elinde
in the hands of
03.
elinde
in one's hands
04.
elinde
on hand
05.
elinde
on one's hands
06.
elinde
well in hand
07.
elinde
in misericordia
08.
elinde
in one's power
09.
elinde
in possession
10.
elinde
in somebody's possession
11.
elinde
in his clutches
12.
elinde
with
13.
elinde
at the mercy of
ilgili sözler / related words
-i elinde bulundurmak
-in aleyhinde elinde kanıtlar bulunmak
-in dümeni elinde olmak
-in elinde
-in elinde olmak
-in elinde oyuncak olmak
-in hisse senetlerini elinde bulundurmak
-in ipleri elinde olmak
alacaklıya tanınan borçlunun malını elinde tutma hakkı
başkalarının elinde oyuncak olmak
bedeli ödenene kadar satılan malı elinde tutma hakkı
belli koşullar gerçekleşinceye kadar üçüncü şahsın elinde tutulan hukuki anlaşma
biletini elinde tut
bir borcu ödemek için elinde mal kalmamış bir vasiyeti tenfiz memuru tarafından ileri sürülen defi
bir şeyi elinde tutmak
bir şeyin kontrolünü elinde bulundurmak
bir üstünlüğü elinde tutan
bir yeri elinde tutmak
birçok şirket hisse senederini elinde tutan şirket
biri hakkında elinde kuvvetli deliller olmak
birinin elinde
birinin elinde olmak
birinin elinde oyuncak olmak
bonoyu elinde bulunduran
devlet güvenliği ile ilgili belgeleri elinde bulundurma
diğer bir kimsenin elinde iken haczettirilen malın hakiki sahip tarafından istihkakı
dizginler elinde
dizginler elinde olmak
dizginleri elinde bulundurmak
dizginleri elinde tutmak
dümeni elinde olmak
dünya rekorunu elinde tutan
elinde ... avantajı bulunmak
elinde aleyhine delil olmak
elinde avucunda ne varsa vermek
elinde ayağında derman kalmamak
elinde birden fazla imkân bulunmak
elinde birden fazla olanak bulunmak
elinde bulunduran
elinde bulundurma
elinde bulundurmak
elinde bulunmak
elinde değil
elinde evirip çevirmek
elinde hazır parası olmak
elinde kalmak
elinde kalmamak
elinde koz olmak
elinde kozu olmak
elinde menkul kıymet bulunduran
elinde mızrakla
elinde ne kadar çok varsa o kadar çok istersin
elinde olduğu halde yere açılan kâğıttan oynamamak
elinde olmadan
elinde olmadan ölüme neden olma
elinde olmak
elinde olmamak
elinde olmayan sebeplerle
elinde oyuncak olmak
elinde saklı bir kozu olmak
elinde sımsıkı tutmak
elinde suçlayıcı delil bulunmak
elinde tartmak
elinde top olmayan bir oyuncunun ilerlemesine engel olma, rakibi bloke etme, top kesme
elinde tutan
elinde tutmak
elinde yetersiz kaynak kalmak
emaneten elinde bulundurmak
fidye için elinde tutmak
fiilen elinde bulundurma
fiyat artışı beklentisiyle belirli bir değerli kâğıdı veya malı elinde tutan
fiyatların yükseleceği beklentisi ile hisse senetlerini satmayıp elinde tutmak
gelmemek elinde değil
gücü elinde tutan
gücü elinde tutan grub
güç dengesini elinde tutmak
güvendiği dallar elinde kalmak
halkın elinde bol olan hisse senetleri
hazinenin elinde bulunan bir mülkün mahkeme karariyle hakiki malike temliki
her şey kaderin elinde
hırsızın elinde yakalanan çalınmış şey
imtiyazlı hisse senetlerini elinde bulundurmak
ipi elinde olmak
ipin ucu elinde olmak
ipler elinde olmak
ipleri başkasının elinde olan
ipleri elinde tutmak
kaderi -in elinde olmak
kaderi elinde olmak
kamunun elinde veya dolaşımda bulunan hisse senetleri
kamunun elinde veya tedavülde bulunan hisse senetleri
kapanın elinde kalmak
karar vermek senin elinde
karası elinde
kişinin elinde bulunan taşınır şey
komisyonunu alana kadar müşterinin malını elinde tutma hakkı
kontrolü elinde bulundurmak
kumandayı elinde tutmak
kumarda paraları ve fişleri elinde bulunduran kişi
mühürü elinde olma
mülkiyeti elinde tutmak
oyuncunun elinde top olduğu halde
oyunun suflörün elinde bulunan kopyası
özel hakları bireysel olarak elinde tutan kimse
piyasayı elinde tutmak
polisin elinde
rekoru elinde tutan
rekoru elinde tutan sporcu
rekoru elinde tutmak
satıcının satış anında elinde bulunmayan bir değeri ileride teslim koşuluyla satması
şapkası elinde
şirketin elinde bulunan üçüncü şahıslara ait mallar ve kıymetler
şirketin idaresini elinde tutan hisse
şüphelinin elinde silah var
teşebbüsü elinde tutma
top elinde yürümek
topu elinde tutan oyuncuya rakibin elle müdahale etmesi
tuttuğu dal elinde kalmak
tüm kozlar elinde olmak
uçak koltuğu, gemi kabini gibi ürünleri satmak üzere elinde bulunduran kişi veya şirket
yalnız kendi elinde tutmak
yetki simgesi olarak elinde asa taşıyan kişi
yönetimi elinde tutmak
yuları elinde olma
yuları elinde olmak
yüksek mahkemenin king's bench dairesince verilip de hazinenin elinde bulunan malların sahibine iadesini emreden karar
yürütme yetkisini elinde bulunduran kişi
1: 2 ms