Bilgiler
Gramer
Kullanım
Terminoloji
Hakkında
Hakkımızda
Geribildirim
Kaynakça
Medya
Uygulama
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
eldeki
Türkçe - İngilizce
ana kullanım
01.
eldeki
available
02.
eldeki
ready
deyim
01.
eldeki
in hand
02.
eldeki
in the hand
ilgili sözler / related words
dimyat'a pirince giderken eldeki bulgurdan olma
dimyata pirince giderken eldeki bulgurdan olma
dimyata pirince giderken eldeki bulgurdan olunur
eldeki avuçtakiyle
eldeki bir kuş ağaçta bir kuştan yeğdir
eldeki bir kuş çalıdaki iki kuşa bedeldir
eldeki bir kuş çalıdaki iki kuştan iyidir
eldeki bir kuş daldaki iki kuştan daha iyidir
eldeki bir kuş daldaki iki kuştan iyidir
eldeki bir kuş daldaki iki kuştan yeğdir
eldeki birimler
eldeki bütün olanakları kullanarak
eldeki çıkar
eldeki değeri gizlemek (briç)
eldeki değerler
eldeki hammadde
eldeki hazır para miktarı
eldeki her olanaktan yararlanılabilir
eldeki her türlü imkân
eldeki işe şevkle girişmek
eldeki kâğıtları açma
eldeki maça
eldeki maddeler
eldeki mal
eldeki mal mevcudu
eldeki malı eritme
eldeki malı satarak elden çıkarmak
eldeki malı satma
eldeki mallar
eldeki mesele
eldeki mevcutla yapılmış mayın
eldeki mevziyi savunma
eldeki nakit
eldeki nakit para
eldeki olanaklar
eldeki olumsuzluk
eldeki para
eldeki parça
eldeki poliçenin bitiş tarihi
eldeki serçe, damdaki güvercinden yeğdir
eldeki sipariş
eldeki stok
eldeki stok miktarı
eldeki talep
eldeki toplam iş hacmi
eldeki tüy, uçan kuştan iyidir
eldeki verilerden bir sonuca varmak
eldeki yara, yarasıza du var deliği (gibidir)
eldeki yara, yarasıza duvar deliği gibidir
her şey eldeki olanakların en iyisine ulaşabilmek amacıyla en iyi öğelerin kullanılmasını gerektirir
kayıttaki ile eldeki stok farkı
krediye karşılık eldeki aktifler
o anda eldeki olanaklarla yapılıveren
öte yandan gövde kordonuyla eldeki silaha bağlı olan
yatırımın korunması amacıyla eldeki menkul değerlerin değiştirilmesi
1: 0 ms