İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 2021 EAT = [i: t] verb
ate [et] eaten ['i: tın]
1 yemek, yemek yemek * eşanlamlı : dine, feed, lunch, breakfast
İngilizce örnek : What are you eating?
Türkçe çevirisi : Ne yiyorsun?
İngilizce örnek : He is eating a sandwich.
Türkçe çevirisi : Bir sandviç yiyor.
İngilizce örnek : Would you like something to eat?
Türkçe çevirisi : Yiyecek bir şey ister misin?
İngilizce örnek : We always eat when father is back from work.
Türkçe çevirisi : Yemeği her zaman babam işten dönünce yeriz.
İngilizce örnek : What time shall we eat?
Türkçe çevirisi : Yemeği saat kaçta yiyelim?
2 (away/into) çürütmek, aşındırmak, kemirmek, yemek * eşanlamlı : consume, eat up, devour, chew, swallow; erode, corrode, wear away, eat away, rot
* eat out = lokantada yemek, dışarıda yemek
İngilizce örnek : I like to eat out tonight.
Türkçe çevirisi : Bu akşam dışarıda yemek istiyorum.
ilgili sözler / related words