İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 603 EARTH = [ö: t] noun
1 yerküre, dünya * eşanlamlı : world, globe, sphere
İngilizce örnek : The earth goes round the sun.
Türkçe çevirisi : Dünya güneşin etrafında döner.
İngilizce örnek : The earth is a long way from the sun.
Türkçe çevirisi : Dünya güneşten çok uzaktadır.
İngilizce örnek : The highest mountain on earth is Mount Everest.
Türkçe çevirisi : Dünyadaki en yüksek dağ Everest Dağıdır.
İngilizce örnek : My boss is the kindest man on earth.
Türkçe çevirisi : Patronum dünyanın en kibar insanıdır.
2 toprak, yer * eşanlamlı : land, ground, soil, turf, sod
İngilizce örnek : They filled the hole with earth.
Türkçe çevirisi : Çukuru toprakla doldurdular.
3 doğa
4 elek. toprak hattı
* how, why, where, who, etc on earth = Allah aşkına, diye
İngilizce örnek : How on earth did you find that out?
Türkçe çevirisi : Allah aşkına bunu nasıl öğrendin?
İngilizce örnek : How on earth can I tell my wife I've lost her passport?
Türkçe çevirisi : Karıma pasaportunu kaybettiğimi nasıl söyleyebilirim?
İngilizce örnek : What on earth made you say such a thing?
Türkçe çevirisi : Senin böyle bir şeyi söylemene ne yol açtı?
İngilizce örnek : What on earth will you tell your husband now?
Türkçe çevirisi : Şimdi kocana ne söyleyeceksin?
İngilizce örnek : Where on earth did I put my umbrella?
Türkçe çevirisi : Şemsiyemi hangi cehenneme koydum?
İngilizce örnek : Who on earth told you that?
Türkçe çevirisi : Sana bunu kim söyledi ki?
EARTH = (earth nedir; earth Türkçesi) Kutuplarda basık, ekvatorda şişman yer küre. Ortalama yarıçapı 637.229 kilometredir. Kuzey yarımkürenin % 60.7'si su, 39.3'ü kara, Güney yarımkürenin ise % 80.9'u su, % 19.1'i ise karadır. Toplam olarak düşünüldüğünde ise dünyanın % 70.8'i su, % 29.2'si de karadır.
ilgili sözler / related words