Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 944DÜŞÜK = (düşük nedir; düşük ne demek; düşük İngilizcesi) Ana rahmindeki dölütün doğum süresinden önce dışarı atılması.
düşük = abortus [öz Türkçe - eski terim]
düşük = cenin-i sakıt [öz Türkçe - eski terim]
düşük = hipo- [öz Türkçe - eski terim]
düşük = hypo- [öz Türkçe - eski terim]
DÜŞÜK = (düşük nedir; düşük ne demek; düşük İngilizcesi) 1. Aşağılık, bayağı (kimse). 2. Ahlâksız kadın. 3. Hali, tavrı, giyinişi biçimsiz, düzensiz (kimse).
DÜŞÜK = (düşük nedir; düşük ne demek; düşük İngilizcesi) 1. Ormanda çürüyerek yıkılmış ağaç, eski, çürük odun. 2. Ağaç kütüğü.
DÜŞÜK = (düşük nedir; düşük ne demek; düşük İngilizcesi) 1. Yaşayabilecek duruma gelmeden doğan yavru, ceninisakıt, sakıt. 2. sf. Aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmış: Düşük mide. Düşük omuz. 3. sf. Az: Düşük faiz. Düşük fiyat. 4. sf. İktidardan düşmüş veya düşürülmüş. 5. sf. Dil bilgisi kurallarına uymayan: Düşük cümle. 6. sf. mec. Eski değer ve onurunu yitirmiş olan: «Dolmuşa bindiğine göre orta hâlli belki de daha düşük olacak.» -R. H. Karay.
DÜŞÜK = (düşük nedir; düşük ne demek; düşük İngilizcesi) Tandırda pişerken küle düşerek orada pişen ekmek, ekmek parçası.
düşük = sâkıt [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words