• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

düşkünlük

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 7974

isim / noun – pathology

düşkünlük = debilite [öz Türkçe - eski terim]

düşkünlük = iptila [öz Türkçe - eski terim]

düşkünlük = marasmus [öz Türkçe - eski terim]

düşkünlük = merak [öz Türkçe - eski terim]

düşkünlük = zaaf [öz Türkçe - eski terim]

DÜŞKÜNLÜK = (düşkünlük nedir; düşkünlük ne demek; düşkünlük İngilizcesi) 1. Düşkün olma durumu, iptila: «Alçak gönüllü bir aydın. Hiç gösteriş düşkünlüğü yok.» -N. Cumalı. 2. Çoğu kez bünyeye bağlı sürekli ve aşırı güçsüzlük. 3. Rezillik, insana yakışmayan hayat biçimi: «Şerefiyle, askerce ölüvermiş olsaydı bu düşkünlüğü görmeyecekti.» -R. H. Karay. 4. Paraca sıkıntıda olma, gözden düşme: «Fakat hanımlık kısa sürdü; devlet düşkünlüğü kolay değil. Ben de olsam somurturum.» -R. N. Güntekin.

DÜŞKÜNLÜK = (düşkünlük nedir; düşkünlük ne demek; düşkünlük İngilizcesi) Belirli durumlar ya da kişilere coşkusal rengi yoğun olan katı ve değişmez bir tutumla bağlanma.

düşkünlük = hârî [Türkçe - Osmanlıca]

düşkünlük = ibtilâ [Türkçe - Osmanlıca]

düşkünlük = merbûtiyet [Türkçe - Osmanlıca]

düşkünlük = mezellet [Türkçe - Osmanlıca]

düşkünlük = zillet [Türkçe - Osmanlıca]

düşkünlük = züll [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

1: 0 ms