• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

dönmek

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 156

deyim / idiom

deyim / verb

dönmek = devretmek [öz Türkçe - eski terim]

DÖNMEK = (dönmek nedir; dönmek ne demek; dönmek İngilizcesi) 1. Kendi ekseni üzerinde veya başka bir şeyin dolayında hareket etmek: «İçeride anahtarın acı bir gıcırtısıyla döndüğünü duydum.» -Y. Z. Ortaç. 2. (-den, -e) Geri gelmek, geri gitmek: «Ertesi gün aynı yoldan Bodrum'a döndük.» -Halikarnas Balıkçısı. 3. (-e) Yönelmek: «Babam birdenbire bana döndü.» -S. F. Abasıyanık. 4. (-i) Sapmak: «Gülümseyerek bir köşeyi döndü.» -P. Safa. 5. (-e) Bir şeyi andıracak duruma girmek, benzemek: «Dikmen yolları, mabede adak için gidenlerin yollarına dönmüştü.» -A. Gündüz. 6. Sınıfta kalmak: Çocuk çalışmazsa bu yıl döner. 7. (-e) Durumdan duruma geçmek, değişmek, olduğundan daha değişik bir durum almak, benzemek: «Erkekler tekaüt olunca çocuğa dönüyorlar.» -R. N. Güntekin. 8. (-de) Belirli bir yerde dolaşmak. 9. (-de) Kendini bir yandan bir yana çevirmek: Yatağında sabaha kadar dönüp durdu. 10. Yönetilmek, düzene konulmak, çekip çevrilmek. 11. (-e) Söz konusu etmek, hatırlamak: «Biz yine onun gençliğine, lise öğretmeni olduğu zamana dönelim.» -H. Taner. 12. (-e) Bırakılan bir konu veya işe başlamak. 13. mec. Hileyle, gizlice yapılmak: «Burada bir şeyler oluyor, bir şeyler dönüyor ama anlayamıyorum.» -R. H. Karay. 14. din b. İnanç, din veya düşüncesini değiştirmek: «... annesinin İtalyan Yahudisiyken döndüğünü söylemişti.» -Ö. Seyfettin.

DÖNMEK = (dönmek nedir; dönmek ne demek; dönmek İngilizcesi) Bir kimseden nefret edip yüz çevirmek, soğumak.

DÖNMEK = (dönmek nedir; dönmek ne demek; dönmek İngilizcesi) Boğaya çektirilen inek gebe kalmayıp tekrar çiftleşmek istemek.

DÖNMEK = (dönmek nedir; dönmek ne demek; dönmek İngilizcesi) Bulanmak, altüst olmak: Yüreğim döndü.

DÖNMEK = (dönmek nedir; dönmek ne demek; dönmek İngilizcesi) Dönme eylemi.

dönmek = avdet etmek [Türkçe - Osmanlıca]

dönmek = deverân etmek [Türkçe - Osmanlıca]

dönmek = in'itâf etmek [Türkçe - Osmanlıca]

dönmek = teveccüh etmek [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

-den çılgına dönmek -den dönmek -e dönmek -ın üzerinde dönmek -in lehine dönmek -ye dönmek açlıktan gözleri dönmek adama dönmek ağzı çiriş çanağına dönmek aksi yöne dönmek aleyhe dönmek aleyhine dönmek aniden dönmek aniden geriye dönmek aniden kendi çevresinde dönmek arabayla geri dönmek araca dönmek arafat'ta soyulmuş hacıya dönmek arapsaçına dönmek arkadaşının açtığı aynı kâğıttan dönmek (kâğıt oyununda) arkasına dönmek arkasını dönmek asıl konuya dönmek aşağıya dönmek aşktan çılgına dönmek aynı yoldan geri dönmek aynı yolu geri dönmek başarı vs den başı dönmek başı dönmek başka hale dönmek başka tarafa dönmek başka yöne doğru dönmek başladığı yere dönmek başlangıç noktasına dönmek beyninden vurulmuşa dönmek bir an geçmişe dönmek bir anda köşeyi dönmek bir eksen etrafında dönmek bir eksen üzerinde dönmek bir konuya ısrarla dönmek bir mil ya da eksen etrafında dönmek bir o yana bir bu yana dönmek (yatakta) bir tarafa dönmek bir taraftan öbür tarafa dönmek (yatakta) bir yana dönmek bir yandan öbür yana dönmek birden başka yöne dönmek birden dönmek birdenbire dönmek birine arkasını dönmek birinin etrafında dört dönmek bostan beygiri gibi dönmek boşa dönmek bulunduğu yerde aniden geri dönmek büğe sokmuşa dönmek cin çarpmışa dönmek çabucak dönmek çabuk dönmek çatal yol ağzında bir yana dönmek çeteleye dönmek çıfıt çarşısına dönmek çılgına dönmek çılgına dönmek (sevinçten, heyecandan) çok hızlı dönmek çok sevdiği bir konuya dönmek çorbaya dönmek çöle dönmek çöpe dönmek daireler çizerek dönmek dairesel dönmek davula dönmek deliye dönmek denizden çıkmış balığa dönmek devrilip ters dönmek dış tarafa dönmek dilenci değneğine dönmek dili dönmek dininden dönmek dolap dönmek dolaşıp başlangıca dönmek dönemeci dönmek dönmek (ay) dönmek (baş) dönmek (bir eksen üzerinde) dönmek (din) dönmek (dininden) dönmek (geçmişe/önceki konuya) dönmek (gemi başı) dönmek (köşeyi) dönmek (para) dönmek (rüzgâr) dönmek (sözünden) dönmek (şarap) dönmek itiyadı dört dönmek dut yemiş bülbüle dönmek eksen çevresinde dönmek eksen etrafında dönmek eksen üzerinde dönmek eksen üzerinde dönmek ya da döndürmek eli boş dönmek erkenden işten eve dönmek esas konuya geri dönmek eski alışkanlıklarına dönmek eski durumuna dönmek eski haline dönmek eski haline geri dönmek eski seviyesine dönmek eskiye dönmek eşekten düşmüş karpuza dönmek etrafında dönmek etrafında dört dönmek etrafında pervane gibi dönmek eve erken dönmek evlilikten dönmek fenaya dönmek fıldır fıldır dönmek fıldır fıldır dönmek (gözler) fır dönmek fırıl fırıl dönmek geçmez akçe gibi sahibine dönmek geldiği yoldan geri dönmek geldiği yolu takiben geri dönmek gerçeğe dönmek geri dönmek geri dönmek (arabayla) geri dönmek (kamp, gemi, vb.'ne) geri dönmek için yola çıkmak gerisin geriye dönmek geriye dönmek girdap gibi dönmek girdap oluşturarak dönmek girdap yaparak dönmek gittiği yoldan geri dönmek göreve geri dönmek gözleri dönmek gözleri kan çanağına dönmek gözü dönmek günaha dönmek haberi iç safyalara dönmek hallaç pamuğuna dönmek halvete dönmek harabeye dönmek havraya dönmek hayali bırakıp gerçeğe dönmek hayata dönmek hayıra dönmek hemen dönmek hızla dönmek hiddetten çılgına dönmek hoşlanılmayan bir yere geri dönmek ıslak kargaya dönmek iflastan dönmek iğne ipliğe dönmek iki cami arasında kalmış beynamaza dönmek ikrardan dönmek ikrarından dönmek ikrarindan dönmek ileriye dönmek ilk sahibine dönmek ilk sahibine dönmek (mal) ilkel haline dönmek ilkel haline geri dönmek iniş için hız düşürüp rüzgar altına dönmek iskeleye dönmek işe dönmek işe geri dönmek işinin başıha dönmek izinin üstüne geri dönmek kaçak tarafına dönmek kadınlar hamamına dönmek kafası dönmek kalbura dönmek kan gölüne dönmek kefekiye dönmek kemiğe dönmek kendi ekseni çevresinde dönmek kendi etrafında dönmek kıbleye dönmek kıskançlıktan gözleri dönmek konuşmaya dönmek kömürcü çırağına dönmek köşe dönmek köşe dönmek (taşıt) köşeyi dönmek kötü alışkanlıklara dönmek kurbu dönmek kuşa dönmek lehe dönmek lehine dönmek mahalle kahvesine dönmek mal bulmuş mağribiye dönmek maymuna dönmek mesleğine geri dönmek mezbahaya dönmek mezbeleye dönmek mihver etrafında dönmek mil çevresinde dönmek mil etrafında dönmek mil üzerinde dönmek mil veya eksen üzerinde dönmek muma dönmek ne zaman geri dönmek istiyorsunuz nevri dönmek nişandan dönmek normale dönmek olduğu yerde geri dönmek orsa alabanda edip dönmek ortalarda bir şeyler dönmek oyuna dönmek öfkeden deliye dönmek ölmek var dönmek yok önceki konuya dönmek papaza dönmek papaza dönmek (saç) para dönmek postekiye dönmek rüzgâra karşı dönmek sadede dönmek sadete dönmek sağa dönmek sahte para gibi sahibine dönmek sevincinden çılgına dönmek seyahatten dönmek sıçana dönmek sırtını dönmek sine-i millete dönmek sola dönmek son anda şansı dönmek sözden dönmek sözünden dönmek sudan çıkmış balığa dönmek suyu çekilmiş değirmene dönmek sür'atle geri dönmek süratle geriye dönmek şafii köpeğine dönmek şansı dönmek şaşkın şaşkın dönmek şaşkına dönmek talihi ters dönmek tazıya dönmek tek ayak üzerinde dönmek tekrar -e dönmek tekrar başa dönmek tekrar dönmek tekrar eski haline dönmek ters dönmek ters tarafa dönmek ters yönde dönmek ters yöne dönmek ters yüzüne dönmek tersi dönmek tersine dönmek tersyüz geri dönmek tersyüzüne dönmek topaç gibi dönmek turşuya dönmek uçarken aniden dönmek ülkesine dönmek üzerinde dönmek verilen sözden dönmek vida gibi dönmek virajı dönmek viraneye dönmek yangın yerine dönmek yarış pistini tam olarak dönmek yaya dönmek yemininden dönmek yeniden çalışmaya dönmek yeniden dönmek yeniden dönmek (eski haline, durumuna, kanısına, inancına, alışkanlığına) yeniden eski haline dönmek yeniden hayata dönmek yeniden konuya dönmek yeşile dönmek yıkılıp harabeye dönmek yıldırım çarpmışa dönmek yıldırımla vurulmuşa dönmek yolculuktan dönmek yolun köşesini dönmek yörüngede dönmek yörüngesinde dönmek yukarı dönmek yurda dönmek yurda dönmek (kuş) yurduna dönmek yuvasına dönmek yuvaya dönmek iyi oluyor yürüyerek geri dönmek yüzgeri dönmek yüzünü -e dönmek yüzünü dönmek

1: 0 ms