Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 2884duyum = haber [öz Türkçe - eski terim]
duyum = sansasyon [öz Türkçe - eski terim]
duyum = sensasyon [öz Türkçe - eski terim]
duyum = sirküler [öz Türkçe - eski terim]
DUYUM = (duyum nedir; duyum ne demek; duyum İngilizcesi) 1. Bir kimsenin, yalınç bir uyaranın sinir hücrelerinde oluşturduğu itmeyi duyması. 2. Bir duyusal sinirle beyne ulaşan uyaran.
DUYUM = (duyum nedir; duyum ne demek; duyum İngilizcesi) 1. Duyu. 2. Doğruluğu kesin olarak bilinmeyen haber, istihbarat: Bu haberi duyumlarınıza dayanarak mı söylüyorsunuz? 3. fizy. Kişinin duyular yoluyla elde ettiği izlenim, ihsas.
DUYUM = (duyum nedir; duyum ne demek; duyum İngilizcesi) Bir duyu organının uyarılmasıyle oluşan psiko-fizyolojik olay (ışık duyumu, gürültü duyumu vb.). Felsefe ve ruhbilimde: a. Duyumlama edimi. b. Algıları oluşturan, doğrudan doğruya verilmiş gereç. c. Yapma çözümlemelerle elde edilen ya da araştırılan, algının en yalın kurucu parçaları; bu kurucu parçalara en yalın belirli uyarımlar karşılıktır. Dirimbilimsel fizyolojik olarak: Bir canlının bir anlık bir devinim ya da organ durumunun bir özeğe bildirilmesi.
DUYUM = (duyum nedir; duyum ne demek; duyum İngilizcesi) bk. duyu.
DUYUM = (duyum nedir; duyum ne demek; duyum İngilizcesi) Duyu örgenlerimiz yoluyla beden alanı ya da dış çevreden toplanan uyarıcı.
DUYUM = (duyum nedir; duyum ne demek; duyum İngilizcesi) Nesnel çevrenin insanın duyu örgenleri üzerindeki etkisinin yalın sonucu.
duyum = istihbâr [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words