• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

duygusal

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 2619

duygusal = afektif [öz Türkçe - eski terim]

duygusal = affektif [öz Türkçe - eski terim]

duygusal = emosyonel [öz Türkçe - eski terim]

duygusal = hissi [öz Türkçe - eski terim]

duygusal = romantik [öz Türkçe - eski terim]

duygusal = santimantal [öz Türkçe - eski terim]

DUYGUSAL = (duygusal nedir; duygusal ne demek; duygusal İngilizcesi) 1. Duygularla ilgili, duygulara dayanan, hissî: «Bu duygusal atmosferden etkileniyorum.» -A. Ümit. 2. Duygunun ağır bastığı, duygunun aşırı etkilediği (eser veya insan): «Tüm güzel ve yüce şeylere bayılırım. Doğuştan duygusalımdır ben.» -N. Hikmet.

DUYGUSAL = (duygusal nedir; duygusal ne demek; duygusal İngilizcesi) 1. Duyguya ilişkin olan; duyguya dayanan. 2. Duygunun ağır bastığı, aşırı etkilediği (şey ya da insan).

DUYGUSAL = (duygusal nedir; duygusal ne demek; duygusal İngilizcesi) Ruhu duygulandıran, mantıktan çok duygulara dayanan ve bireyin duygu yönüyle yakından ilişkili olan.

ilgili sözler / related words

akılcı duygusal davranışçı terapi ani duygusal taşkınlık aşırı duygusal aşırı duygusal his aşırı duygusal kimse aşırı duygusal oyun aşırı duygusal şey aşırı duygusal üslup aşırı duygusal yazı çocuğun duygusal kötüye kullanımı çocuklarda davranışsal ve duygusal düzenleme bozukluğu çocukların duygusal problemleri çocukların duygusal sorunlar çok duygusal davranışsal ve duygusal duygusal açıdan heyecan verici duygusal ağırlıklı roman duygusal alan duygusal amaçlar duygusal anımsama duygusal anlam duygusal anlam farklılığı duygusal anlam skalası duygusal anlatım duygusal arınma duygusal bağımlılık duygusal bağımlılık çöküntüsü duygusal bağlanma duygusal bağlantı duygusal bağlılık duygusal bakımdan duygusal bileşen duygusal bireyleşme duygusal birikim duygusal boşalma duygusal bozukluk duygusal bozukluklar duygusal bölen (db) duygusal coşku duygusal çöküntü psikozu duygusal davranmayan duygusal değer duygusal değişim duygusal dengesizlik duygusal destek duygusal dışavurma duygusal dil duygusal donukluk duygusal doyum duygusal düşünme duygusal eğilim duygusal eğitim duygusal emek duygusal enerji yükü duygusal etken duygusal evriklik duygusal film duygusal gelişim duygusal gelişme duygusal gerginlik duygusal göz yaşarması duygusal hava duygusal hissizlik duygusal hoşgörü duygusal içgörü duygusal ihmal duygusal ilişki duygusal ilişkiler duygusal imha duygusal istismar duygusal işler duygusal izolasyon duygusal katarsis duygusal katsayı duygusal kısıtlanma duygusal kimse veya şey duygusal kişi duygusal kopma duygusal kopukluk duygusal körlük duygusal masal duygusal müzik duygusal nabız duygusal olarak duygusal olgunluk duygusal olmak duygusal olmayan duygusal oyun duygusal öğrenme duygusal özgürleşme teknikleri duygusal pekiştirme duygusal rahatlama ve boşalma olayı duygusal regülasyon duygusal roman duygusal saplantı duygusal sarsıntı duygusal semptomlar duygusal sıralama duygusal sorunları olan duygusal spektrum duygusal süzgeç duygusal şantaj duygusal şantaj yapmak duygusal tarafsızlık duygusal tarafsızlık-duygusallık duygusal temas duygusal tıkanma duygusal titremleme duygusal tükenmişlik duygusal uyamayış duygusal uyarıcı duygusal uygunluk duygusal uyum duygusal uyumsuzluk duygusal ve davranışsal zorluklar duygusal yakınlık duygusal yaklaşım duygusal yalınlık duygusal yalnızlık duygusal yanılgı duygusal yansızlık duygusal yaşantı duygusal yatırımın azalması duygusal yoksunluk duygusal yönden duygusal yönden çökmüş duygusal yönden etkilenmek duygusal yük duygusal yüklülük duygusal zeka duygusal zeka testleri duygusal zevk almak düzeltici duygusal yaşantı estetik duygusal boşalım fazla duygusal geçen yüzyılda çıkan ucuz ve duygusal dergiler için kullanılan nitem güçlü bir duygusal bağ koşullu duygusal tepki mırıldanır gibi duygusal şarkılar söyleyen şarkıcı organik duygusal labilite bozukluk önemsiz ve duygusal konuları işleyen radyo ya da tv dizisi sosyal duygusal etkinlikler tanısızlık duygusal körlük tutumun duygusal bileşeni yönlendirilmiş duygusal imgeler

1: 0 ms