• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

durağan

Türkçe - İngilizce

dilbilim / linguistics

sıfat / adjective

sıfat / adjective – technical

tekstil

durağan = fikse [öz Türkçe - eski terim]

durağan = sabit [öz Türkçe - eski terim]

durağan = stabil [öz Türkçe - eski terim]

durağan = stasyoner [öz Türkçe - eski terim]

durağan = statik [öz Türkçe - eski terim]

DURAĞAN = (durağan nedir; durağan ne demek; durağan İngilizcesi) 1. a. genel uygulayım: Yerini değiştirmeyen, aynı yerde kalan. b. Deney ya da uygulamayla açıklanmış, tanıtlanmış, c. Önceden belirlenmiş, düzenlenmiş. 2. fizik, matematik, kimya: bk. değişmez 2. 3. bk. duruk 1.

DURAĞAN = (durağan nedir; durağan ne demek; durağan İngilizcesi) 1. Yerini değiştirmeyen, yerli, hareketsiz, sabit: «Sessizce gezinecek çevresinde, durağan bir yıldız gibi gökle birlikte dönecek o.» -T. Oflazoğlu. 2. mec. Etkin olmayan, gelişmemiş. 3. fiz. Akışmaz.

DURAĞAN = (durağan nedir; durağan ne demek; durağan İngilizcesi) Özdeş yeri özdeş büyüklüğü, özdeş biçimi ya da özdeş nitelikleri olan ve bunu koruyan niceliklerin özelliği.

ilgili sözler / related words

asimptotik olarak durağan dar anlamda durağan rastgele süreç durağan akışkan yatak durağan alanlar durağan analiz durağan aralık durağan artıuç durağan basınç durağan bellek durağan cephe durağan çekme deneyi durağan çizgi durağan çözümleme durağan dağılım durağan dalga durağan dalga bozulması durağan dalga detektörü durağan dalga göstergesi durağan dalga mikroskopisi durağan dalga oranı durağan dalga sistemi durağan dalgalar durağan dalganın iki düğüm arasında en büyük genlikle titreşen noktası durağan damla durağan değişken durağan değişkenler durağan deneme durağan denge durağan denge çözümlemesi durağan derik durağan dislokasyon durağan durum durağan durum büyümesi durağan durumlar durağan elektrik durağan en iyi trafik oranı durağan enerjiyi boşaltan durağan enflasyon durağan esneklik çarpanı durağan esnemezlik durağan evre durağan evren durağan film durağan gerilim durağan görüntü durağan gravimetre durağan hal durağan hale getirmek durağan hız hata katsayısı durağan ileti kaynağı durağan ilişkilendirme durağan kapsam durağan kapsamlı değişken durağan karıştırma durağan kesme noktası durağan kitle durağan konut gereksinmesi durağan kovaryanslı süreç durağan kütle durağan makas durağan markov zinciri durağan metin durağan nüfus durağan olmayan durağan olmayan alanlar durağan olmayan karışma durağan olmayan rastgele süreç durağan ortakdeğişkeli süreç durağan özellikler durağan özne durağan piyasa durağan rastgele gürültü durağan renk-fazı-değişim ekseni durağan seçim durağan siklon durağan su durağan su düzeyi durağan sürecin döngelliği durağan süreç durağan sürem durağan tip gravimetre durağan toprak durağan veri durağan video durağan vurgu durağan yaş dağılımı durağan yaş-dağılımı durağan yığın durağan yorulma durağan yönlendirme durağan zaman ilkesi düzenli durağan nokta süreci geniş anlamda durağan geniş anlamda durağan rastgele süreç hemen hemen durağan ikinci sıradan durağan karşılaştırmalı durağan denge çözümlemesi konjenital durağan gece körlüğü kovaryans durağan rastgele süreç kovaryansça durağan süreç lomer-cottrell durağan dislokasyonları motorun durağan parçaları özdevimli durağan sıralı durağan nokta süreci tam durağan süreç taramalı durağan elektrikli kuvvet mikroskopisi tüm yerel değişkenler durağan olarak yarı durağan basınç sistemleri

1: 0 ms