drought
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 9468ana kullanım
DROUGHT = [draut] noun
kuraklık, susuzluk
İngilizce örnek : Some countries are experiencing severe drought.
Türkçe çevirisi : Bazı ülkeler şiddetli kuraklık yaşıyor.
İngilizce örnek : The crops are suffering from the drought.
Türkçe çevirisi : Ekinler kuraklıktan zarar görüyor.
İngilizce örnek : There was a drought for eleven months in this city.
Türkçe çevirisi : Bu şehirde on bir ay kuraklık oldu.
İngilizce örnek : We had a drought last summer. It didn't rain for two months.
Türkçe çevirisi : Geçen yaz kuraklık yaşadık. İki ay yağmur yağmadı.
DROUGHT = (drought nedir; drought Türkçesi) Ciddi hidrolojik dengesizliğin neden olduğu, yağış eksikliği, su yoksunluğu ve aşırı derecede kuru hava koşulları. Genel anlamda, uzun süren kuraklık dönemi. Kuraklık için hem zaman hem de yağış miktarı olarak bir değer vermek mümkün olmamakla birlikte, tarım ürünlerinin kuruması ölçü alınabilir. Kuraklığın temel nedeni olarak yağış eksikliği alınmakla birlikte, sıcaklık, rüzgâr yön ve hızı, toprak özelliği, buharlaşma, bulutluluk ve ekili bitkilerin hangi gelişim aşamasında olduğu da bu problemin birer parçasıdır.
DROUGHT = A prolonged period of abnormally dry weather conditions, resulting in a water deficit and adversely affecting agriculture, ecosystems, and water supplies.
DROUGHT = A prolonged period of abnormally low precipitation leading to water shortages.
ilgili sözler / related words
