drip
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 21080ana kullanım 1
ana kullanım 2
DRIP = [drip] verb
1 damlamak * eşanlamlı : drop, dribble, seep, ooze
2 damlatmak
İngilizce örnek : Don’t drip paint on the floor.
Türkçe çevirisi : Döşemeye (yere) boya damlatma.
İngilizce örnek : My car started to drip oil.
Türkçe çevirisi : Arabam yağ akıtmaya başladı.
¤ noun
1 damlama * eşanlamlı : dribble
İngilizce örnek : The plumber is trying to fix the drip in the bathroom sink.
Türkçe çevirisi : Tesisatçı banyo evyesindeki damlamayı tamir etmeye (gidermeye) çalışıyor.
2 damla * eşanlamlı : drop
İngilizce örnek : She put a bucket under the pipe to catch the drips of water.
Türkçe çevirisi : Su damlalarını yakalamak için borunun altına bir kova koydu.
3 arg. sevimsiz, renksiz kimse
DRIP = (drip nedir; drip Türkçesi) Sis veya bulutta var olan nemin yaprak, çim vs. üzerinde yoğunlaşması ve oradan da damla olarak yere düşmesi.
ilgili sözler / related words
