İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 2402 DRINK = [drink] verb
drank [drenk] drunk [drank]
1 içmek * eşanlamlı : swallow, gulp, sip
İngilizce örnek : What would you like to drink?
Türkçe çevirisi : Ne içmek istersiniz?
İngilizce örnek : Don’t drink too much coffee.
Türkçe çevirisi : Çok kahve içme.
2 içki içmek
İngilizce örnek : My father drinks every night.
Türkçe çevirisi : Babam her akşam içiyor.
İngilizce örnek : I don't like to drink alone.
Türkçe çevirisi : Yalnız başıma içmeyi sevmiyorum.
İngilizce örnek : Don't drink and drive.
Türkçe çevirisi : İçip araba kullanma. (İçkili araba kullanma.)
3 emmek * eşanlamlı : imbibe, sip, drain, absorb
4 yutmak
¤ noun
1 içilecek şey, içecek * eşanlamlı : beverage, liquid, refreshment, sip
İngilizce örnek : Juice, tea, and milk are all drinks.
Türkçe çevirisi : Meyve suyu, çay ve süt hepsi içecektir.
İngilizce örnek : Tea and coffee are popular drinks.
Türkçe çevirisi : Çay ve kahve sevilen içeceklerdir.
2 (alkollü) içki * eşanlamlı : alcohol, liquor
İngilizce örnek : Let's go for a drink.
Türkçe çevirisi : İçki içmeye gidelim.
ilgili sözler / related words