İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 2120 DREAM = [dri: m] verb
dreamed, dreamt [dremt]
1 rüya görmek * eşanlamlı : daydream
İngilizce örnek : We usually forget what we've been dreaming about as soon as we wake up.
Türkçe çevirisi : Uyanır uyanmaz ne hakkında rüya gördüğümüzü çoğunlukla unuturuz.
2 rüyasında görmek
İngilizce örnek : I dreamed about my mother last night.
Türkçe çevirisi : Dün gece rüyamda annemi gördüm.
3 düşlemek, düş kurmak, hayal kurmak * eşanlamlı : imagine, envisage, fancy, think, fantasize
İngilizce örnek : She had to stop dreaming and face up to the truth.
Türkçe çevirisi : Hayal kurmayı bırakıp gerçekle yüzleşmek zorundaydı.
¤ noun
1 düş, rüya * eşanlamlı : daydream, vision, reverie
İngilizce örnek : I had an awful dream.
Türkçe çevirisi : Berbat bir rüya gördüm.
İngilizce örnek : I had a strange dream last night.
Türkçe çevirisi : Dün gece garip bir rüya gördüm.
İngilizce örnek : You were in my dreams last night.
Türkçe çevirisi : Dün gece rüyama girdin.
2 hayal * eşanlamlı : fantasy, fancy; hope, wish; hallucination, illusion
İngilizce örnek : Her dream is becoming an actress.
Türkçe çevirisi : Hayali, kadın oyuncu olmaktır.
İngilizce örnek : His dream is to play at Avni Aker Stadium.
Türkçe çevirisi : Hayali, Avni Aker Stadyumunda oynamaktır.
İngilizce örnek : A journalist's dream is to cover a big story.
Türkçe çevirisi : Bir gazetecinin hayali, büyük bir öyküyü haber yapmaktır.
İngilizce örnek : I will never give up my dream of owning a restaurant.
Türkçe çevirisi : Bir restorana sahip olma hayalimden hiç vazgeçmeyeceğim.
3 rüya gib olan şey/kimse
İngilizce örnek : We have just moved into our dream home.
Türkçe çevirisi : Rüya evimize yeni taşındık.
* dream away = (zaman) çarçur etmek
* dream of = hayalini kurmak
İngilizce örnek : They dream of their son's becoming a doctor.
Türkçe çevirisi : Oğullarının doktor olma hayalini kuruyorlar.
ilgili sözler / related words