Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 9373DOĞRULTMAK = (doğrultmak nedir; doğrultmak ne demek; doğrultmak İngilizcesi) 1. Doğrulmasını sağlamak, doğru duruma getirmek: «Aralarında bellerini doğrultamayacak kadar yaşlıları da vardı.» -T. Buğra. 2. Düzeltmek: Yanlışları doğrultmak. 3. Yöneltmek: «Ancak delikanlı, kargının sapını yere gömüp ucunu ata doğrultarak hasmının saldırısını engelliyordu.» -İ. O. Anar. 4. hlk. Yön bulmak: Karşıki tepeye bakarak yolu doğrultup geldim. 5. hlk. Para sağlamak, kazanmak: «Bütçemizi doğrultur, pansiyoner olmaktan vazgeçeriz.» -A. İlhan.
ilgili sözler / related words