Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 469doğal = informal [öz Türkçe - eski terim]
doğal = natif [öz Türkçe - eski terim]
doğal = nativ [öz Türkçe - eski terim]
doğal = natürel [öz Türkçe - eski terim]
doğal = normal [öz Türkçe - eski terim]
doğal = tabii [öz Türkçe - eski terim]
DOĞAL = (doğal nedir; doğal ne demek; doğal İngilizcesi) 1. Bir maddenin normal yapısını muhafaza etmesi. 2. Bir proteinin ya da nükleik asidin normal yapısında olması.
DOĞAL = (doğal nedir; doğal ne demek; doğal İngilizcesi) 1. Doğada olan, doğada bulunan: «Doğal güzellikler artık eskisi gibi turist çekmiyor.» -N. Cumalı. 2. Doğada rastlandığı gibi, doğaya uygun olan, doğa güçlerine, kurallarına uyan, tabii, natürel. 3. Kendiliğinden olan, insan eliyle yapılmamış, yapay karşıtı: Doğal liman. Doğal sınır. 4. Yapmacık olmayan: «Hamileymiş diye yineliyor oldukça doğal bir tavırla.» -A. Ümit. 5. Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi: «Ercan o denli doğaldı ki giderek şaşırtıcı olmaktan çıktı.» -R. Mağden. 6. Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan: «Bu durumun eski sevgilinin onurunu kırması doğal..,» -A. Kutlu. 7. Katıksız, saf.
DOĞAL = (doğal nedir; doğal ne demek; doğal İngilizcesi) Belirli bir uzbilim yapısı için, istenilen amacı en kolay gerçekleştiren.
DOĞAL = (doğal nedir; doğal ne demek; doğal İngilizcesi) Doğanın kendi düzeni içinde oluşan; yapay olarak hezırlanmamış olan.
DOĞAL = (doğal nedir; doğal ne demek; doğal İngilizcesi) Katısız, saf ve kendine özgü özelliklerini kaybetmemiş olan.
DOĞAL = (doğal nedir; doğal ne demek; doğal İngilizcesi) Kendi doğal alanında bulunma.
DOĞAL = (doğal nedir; doğal ne demek; doğal İngilizcesi) Sanat konularında, zorlamadan, yapmacıktan uzak (yapıt).
DOĞAL = (doğal nedir; doğal ne demek; doğal İngilizcesi) tabiî. ~ kişi: hakîkî şahıs (bk. gerçek kişi).~ verim: tabiî semere.
doğal = tabîî [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words