• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

dolaşmak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 581

eylem / verb – internet

fiil / verb

DOLAŞMAK = (dolaşmak nedir; dolaşmak ne demek; dolaşmak İngilizcesi) 1. Gezmek, gezinmek: «Büsbütün gece kapanmadan şehri biraz dolaşmak istedik.» -H. S. Tanrıöver. 2. Doğru gitmeyip yolu uzatmak: Bu yoldan giderseniz çok dolaşırsınız. 3. Dönüp başka bir yönden gelmek: Dolaş da arka kapıdan gel. 4. Kan, damarlarda yer değiştirmek: Damarlarında aynı kan dolaşıyor. 5. Saç, iplik vb. şeyler birbirine karışarak güç çözülür duruma gelmek: Saçları taranmamaktan dolaşmış. 6. (-i) Bir yeri belli bir amaçla gezmek: Müzeleri dolaşmak. 7. Denetlemek amacıyla bir yeri gezmek. 8. Nefes, el bir şey üzerinde hafifçe hareket etmek. 9. müz. Gezinmek. 10. mec. Çok kimse tarafından söylenmek. 11. mec. Belirmek: «Başında dolaşan bir tehlikeden bahsediyorum.» -Y. K. Karaosmanoğlu.

dolaşmak = cevelân etmek [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

-e binip dolaşmak -yi dolaşmak ağır ağır dolaşmak ağızdan ağıza dolaşmak ağızlarda dolaşmak ağızlarda dolaşmak (söylenti) amaçsız dolaşmak amaçsızca dolaşmak araba ile dolaşmak arabayla dolaşmak arasında dolaşmak arayarak dolaşmak arkasında dolaşmak atla dolaşmak av peşinde dolaşmak avare avare dolaşmak avare dolaşmak avare gezip dolaşmak avrupa etrafında uçarak dolaşmak avrupa'yı dolaşmak ayağı dolaşmak ayağına dolaşmak ayağında dolaşmak ayağının altında dolaşmak ayak altında dolaşmak ayakaltında dolaşmak ayakları birbirine dolaşmak ayakları dolaşmak ayaklarına dolaşmak aylak aylak dolaşmak aylak dolaşmak aylakça dolaşmak babble : dili dolaşmak € ana =4 |al başı boş dolaşmak başıboş dolaşmak baştan başa dolaşmak binip dolaşmak bir aşağı bir yukarı dolaşmak bir evi gezip dolaşmak bir yerde devriye dolaşmak bir yerin etrafında avare avare dolaşmak birbirine dolaşmak birinin ayağının altında dolaşmak birinin peşinde dolaşmak birinin peşinden sinsice dolaşmak birlikte dolaşmak bisikletle dolaşmak boş boş dolaşmak boş dolaşmak caddede aylak aylak dolaşmak civarında dolaşmak çarpa çarpa dolaşmak çarşafa dolaşmak çarşı pazar dolaşmak çevresinde dönüp dolaşmak çevresinden dolaşmak çevresini dolaşmak çevresini dönüp dolaşmak çevreyi dolaşmak dalgın dalgın dolaşmak delice başıboş dolaşmak denizden etrafını dolaşmak dere tepe dolaşmak devriye dolaşmak dışarı çıkıp dolaşmak dışarıya çıkıp dolaşmak dil dolaşmak dilden dile dolaşmak dili dolaşmak dillerde dolaşmak diyar diyar dolaşmak dolaşmak (ip vb) dolaşmak (kan vb) dolaşmak (kan) dolaşmak (söylenti) dönüp dolaşmak dört dolaşmak dükkân dükkân dolaşmak dükkânları dolaşmak dükkânları dolaşmak (en ucuz fiyat için) dünyayı dolaşmak elden ele dolaşmak eli ayağı dolaşmak eli ayağına dolaşmak eline alıp dolaşmak elleri dolaşmak eşya ile dolaşmak eteği ayağına dolaşmak etrafı dolaşmak etrafında dolaşmak etrafında sinsi sinsi dolaşmak etrafından dolaşmak etrafını dolaşmak etrafını dolaşmak (gemi) etrafta dolaşmak fakir semtleri hayır için dolaşmak fırsat kollayarak sessiz ve gizli bir şekilde dolaşmak fırsat kollayarak sinsi sinsi dolaşmak fırsat kollayarak sinsice dolaşmak geçinip dolaşmak gelişigüzel dolaşmak gemi ile dolaşmak gemiyle çevresini dolaşmak gemiyle dünyanın etrafını dolaşmak gemiyle etrafını dolaşmak gezip dolaşmak gezmek dolaşmak gizli gizli dolaşmak görülmeye değer yerleri gezip dolaşmak gösteriş için dolaşmak halat gibi dolaşmak hangi malın daha ucuz olduğunu saptamak için dükkân dükkân dolaşmak hastaları dolaşmak hastaları sıra ile dolaşmak (doktor) hastalıktan kalkıp gezip dolaşmak haymana beygiri gibi dolaşmak hırsızlama dolaşmak hüzünlü hüzünlü dolaşmak içinde dolaşmak ilginç yerleri gezip dolaşmak internette dolaşmak işi olduğu için oradan oraya dolaşmak işsiz güçsüz dolaşmak kadın peşinde dolaşmak kanunu dolaşmak kapı kapı dolaşmak karı peşinde dolaşmak kenar mahalleleri hayır amacıyla veya meraktan dolaşmak kenar mahalleyi dolaşmak keşif için dolaşmak keyifle dolaşmak kız arkadaşıyla dolaşmak kucaktan kucağa dolaşmak kulaktan kulağa dolaşmak kumsalda dolaşmak lafı diline dolaşmak meyhane meyhane dolaşmak müşteri bulmak için dolaşmak (fahişe) o sokak senin bu sokak benim dolaşmak oradan oraya dolaşmak orası senin burası benim dolaşmak ortada dolaşmak ortalıkta dolaşmak önünde ardında dolaşmak ötede beride dolaşmak peşinde dolaşmak semt semt dolaşmak serseri gibi dolaşmak serserice dolaşmak sessiz ve gizli bir şekilde dolaşmak sıra ile dolaşmak sıra ile hepsini dolaşmak sinsi sinsi dolaşmak sinsice dolaşmak sipariş ya da abone toplamak için semt semt dolaşmak siyasal demeçler vere vere dolaşmak sokak sokak dolaşmak sokaklarda başıboş dolaşmak sokaklarda dolaşmak söylentisi dolaşmak sürre devesi gibi dolaşmak sürü halinde dolaşmak sürü halinde toplanmak ya da dolaşmak şöyle bir dolaşmak şurada burada dolaşmak tebdili kıyafet dolaşmak tekrar dolaşmak telaşla dolaşmak tembel tembel dolaşmak tepe bayır dolaşmak ucuz ve iyi mal için dükkân dükkân dolaşmak umutla dolaşmak sona varıp erişmekten iyidir uygun alışveriş için dükkân dükkân dolaşmak üç aşağı beş yukarı dolaşmak ülkeyi dolaşmak üzerinde dolaşmak yamaç üzerinde dolaşmak yandan dolaşmak yatla dolaşmak yavaş yavaş dolaşmak yayılıp dolaşmak (koyun vb) yeniden dolaşmak yükseklerde dolaşmak

1: 1 ms