• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

dokunmak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 1202

eylem / verb – medical

dokunmak = temas etmek [öz Türkçe - eski terim]

dokunmak = temas [öz Türkçe - eski terim]

DOKUNMAK = (dokunmak nedir; dokunmak ne demek; dokunmak İngilizcesi) 1. Nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık vb. niteliklerini derinin altındaki sinir uçları aracılığıyla duymak, değmek, el sürmek, temas etmek: «Bir elektrik zilinin düğmesine dokunduk.» -A. Haşim. 2. Karıştırmak: Bu kâğıtlara kimse dokunmasın. 3. (nsz) Almak, kullanmak, el sürmek: «Buğdaydan, bulgurdan ne varsa kimse dokunmuyor, daha zor günlere saklıyordu.» -N. Araz. 4. (nsz) Sağlığını bozmak: Bu yemek bana dokunur. Bu hava dokundu. 5. İnsanın içine işlemek, duygulandırmak, etkilemek, koymak, batmak: «Hiçbir gözyaşının bana onunkiler kadar dokunduğunu hatırlamıyorum.» -R. N. Güntekin. 6. İlişkin, ilgili olmak, değinmek: Eğitim konusuna dokunan bir yazı. 7. Hafifçe değmek: Rüzgâr estikçe dal antene dokunuyor. 8. Onur, anlayış vb. ile uyuşmaz bir durum ortaya çıkmak: «Erkekte pudra sinirime dokunuyor diyorum, anlamıyorsun.» -P. Safa. 9. mec. Tedirgin etmek, sataşmak: «Bu karıncaya dokunmayan çocuk o kocaman adamın oracıkta pestilini çıkaracaktı.» -S. F. Abasıyanık.

dokunmak = temâs etmek [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

-e dokunmak -e yardımı dokunmak ağızla almak ya da dokunmak ağızla dokunmak asabına dokunmak asapına dokunmak avuçla dokunmak ayak parmakları ile dokunmak ayak ucuyla dokunmak azametine dokunmak bam teline dokunmak bamteline dokunmak başka oyuncuya dokunmak (kovalamacada ebe) bekâretine dokunmak bir konuya kısaca dokunmak birbirine dokunmak (iki eğri) birine zararı dokunmak birinin kılına dokunmak birinin sinirine dokunmak burnu ile dokunmak burnunu sürmek veya burnu ile dokunmak can alacak noktaya dokunmak can alıcı noktaya dokunmak çalgının bütün tellerine birden dokunmak çok yardımı dokunmak dibe dokunmak dokunmak (sağlığa) dokunmak (sinirine) el ile dokunmak elle dokunmak (elim sende oyununda) en hassas noktasına dokunmak en hassas tarafına dokunmak esaslı bir noktaya dokunmak faydası dokunmak gayretine dokunmak gururuna dokunmak hafifçe dokunmak hafifçe dokunmak (omuza) hassas bir noktaya dokunmak hassas noktasına dokunmak hassas teline dokunmak hayırı dokunmak hayrı dokunmak haysiyetine dokunmak her konuya dokunmak içine dokunmak iyiliği dokunmak kalbe dokunmak kalbine dokunmak kalkışta rulede piste birkaç sefer dokunmak kanına dokunmak keseye dokunmak kılına bile dokunmak kılına dokunmak kibirine dokunmak kibrine dokunmak maşa ile bile dokunmak istemem midesine dokunmak namusuna dokunmak onuruna dokunmak parmağının ucuyle dokunmak parmak ile dokunmak parmakla dokunmak parmaklarıyla dokunmak parmaklarla dokunmak piste dokunmak rakibe dokunmak kaydıyla sayı yapmak sinirine dokunmak sinirlerine dokunmak teline dokunmak tetiğe dokunmak ucu birine dokunmak ucu dokunmak uç uca dokunmak yararı dokunmak yararından çok zararı dokunmak yararlığı dokunmak yarasına dokunmak yardımı dokunmak yetişip dokunmak zararı dokunmak zülfü yare dokunmak zülfüyâre dokunmak

1: 0 ms