• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

distress

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 4565

havacılık

DISTRESS = [di'stres] noun
acı, ıstırap, üzüntü * eşanlamlı : grief, sorrow, anguish, suffering, agony, pain, trouble worry * karşıtanlamlı : joy, happiness
İngilizce örnek : His untimely death has brought great distress to his family.
Türkçe çevirisi : Onun zamansız ölümü ailesine büyük üzüntü getirdi.
¤ verb
sıkıntı vermek * eşanlamlı : bother, worry, trouble, disturb, upset, grieve, torment, agonize * karşıtanlamlı : please, charm
İngilizce örnek : The news distressed us greatly.
Türkçe çevirisi : Haber bizi çok üzdü.

ilgili sözler / related words

1: 0 ms